Examples of using "Lábánál" in a sentence and their turkish translations:
Onun evi bir dağın eteğinde.
Biz dağın eteğinde bir handa kaldık.
Burada buz tabakası altında tabanda genellikle su oluyor.
Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi.