Examples of using "Gyűlölet" in a sentence and their turkish translations:
İşte bu nefret.
Bu nefret mi?
Bunlar nefret değil mi?
Bunlar nefret değil mi?
- O zaman aramızda nefret vardı.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.
- Nefret nefreti doğurur.
- Nefret nefreti besler.
hepimiz nefrete karşıyız
LGBTQI kadınlarının cinselliği için bu ikiye katlanıyor.
aslında nefretin en temelinde yatan bir gösteri:
Nefreti anlayıp çözmede
Sevgi nefreti yener.
ortaya çıkarmam, anlamam ve düzeltmem gereken
Aşk kördür. Nefret de kördür.
çünkü entegrasyon sistematik olarak nefretle savaşıyor.
Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.