Examples of using "Fura" in a sentence and their turkish translations:
O, tuhaf birisi.
Sen garipsin.
Bu çok ilginç bir şey Kusturica.
Ne garip bir köpek!
Onun tuhaf fikirleri var.
bayağı küçük, bayağı garip,
O tuhaf.
O, garip bir adamdır.
- O, tuhaf birisi.
- O tuhaf bir insan.
- Tom gariptir.
- Tom tuhaftır.
Ben sıradışı bir ses duydum.
Sen çok tuhaf bir insansın.
Bu garip.
Bunun oldukça tuhaf olduğunu düşünüyorum.
Bu yoğurdun tadı tuhaf.
Hatırlıyorum da
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
Tuhaf bir sorunum var.
- Hayat ne kadar garip!
- Hayat ne kadar tuhaf!
Mary'nin yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.