Examples of using "Férje" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin kocası zengin.
Onun kocası Amerikalıdır.
Mary'nin kocası mısın?
Tom Mary'nin kocası.
Onun kocası zengindir.
Kocası mükemmel bir aşçıdır.
Dan, Linda'nın yeni kocasıdır.
Mary'nin hiç kocası yoktu.
Tom, Mary'nin eski kocasıdır.
O, şu anki maaşından memnun.
Kocasını öldürmek için bir plan yaptı.
Bir kocan var mı?
Onun kocası Oda ailesinin bir üyesidir.
Babamın kız kardeşinin kocası benim eniştem.
Kocasının kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.
- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- Hem iş arkadaşım hem de onun kocası Amerikalı.
O, kocasının ölümünden sonra işi devraldı.
Kocasının boynuna kollarını attı ve onu öptü.
Tom sizin kocanız mı?
Kocası ölmüş bir kadına dul denir.
Ancak cenazeden bir hafta sonra bu resme baktı
Bir kocası ve iki kızı vardır.
Yalnızca kocası ona yardım ederse, evdeki sorunların çoğu kaybolur.
İlk kocan nasıl öldü?
Mary'nin bir kocası yok.