Translation of "Tervet" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tervet" in a sentence and their turkish translations:

Tervet kell készítenünk.

Bir plan yapmak zorundayız.

Megvitatták a tervet.

Plan tartışılıyor.

Számos tervet javasoltak.

Birkaç plan önerildi.

- Érdemes megfontolni a tervet.
- Érdemes fontolóra venni a tervet.

Plan değerlendirmeye değer.

Ezért kieszeltem egy tervet.

Bundan dolayı, bir plan yaptım.

Ideje kivitelezni a tervet.

Planı uygulama zamanı.

Képes jó tervet készíteni.

İyi bir plan yapma kapasitesi var.

- Módosítanunk kell a tervünket.
- Tervet kell módosítanunk.
- Meg kell változtatnunk a tervet.

Planımızı değiştirmeliyiz.

Paul egy új tervet ajánlott.

Paul, yeni bir plan sundu.

Sok amerikai üdvözölte a tervet.

Pek çok Amerikalı planı memnuniyetle karşıladı.

Tervet készített a férje megölésére.

Kocasını öldürmek için bir plan yaptı.

Tom ellenzi az új tervet.

Tom yeni plana karşı çıkıyor.

Egyáltalán nem értem a tervet.

Ben planı hiç anlamıyorum.

Tom kidolgozott egy támadási tervet.

Tom bir saldırı planı hazırladı.

Ki kell dolgoznunk egy tervet.

Bir plan geliştirmeliyiz.

Azonnal végre kell hajtanunk a tervet.

Planı hemen uygulamalıyız.

Miért nem változtattad meg a tervet?

Neden planı değiştirmedin?

Igazgatósági tagok fogadták el a tervet.

Yönetim kurulu üyeleri planı kabul etti.

A brit kormány ellenzi a tervet.

İngiliz hükümeti plana karşı.

Magába foglal egy szükségszerű vészhelyzeti intézkedési tervet.

bir olasılık planının gerekliliğini ortaya koyuyor.

Titokban tartották a tervet a legutolsó pillanatig.

Plan son dakikaya kadar gizlendi.

Tom azon volt, hogy tönkreteszi a tervet.

- Tom projeyi yok etmek için bir dolap çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir entrika çevirdi.
- Tom projeyi yok etmek için bir komplo düzenledi.

Dan kirúgta Lindát, mert tönkretette a tervet.

Dan planı mahvettiği için Linda'yı kovdu.

Jaj ne! Annyira próbáltam titokban tartani a tervet anyám elől, de ő rájött.

Oh hayır. Annemden planı gizli tutmak için çok uğraştım ama o zaten öğrendi.

- Remélem, van egy jobb terv is a tarsolyodban.
- Remélem, fel tud mutatni egy jobb tervet is.

Daha iyi bir plan bulacağını ümit ediyorum.