Examples of using "Ebédet" in a sentence and their turkish translations:
Ben öğle yemeği getireceğim.
Ben acele bir öğle yemeği yedim.
Annem akşam yemeğini hazırlıyor.
Ben her gün öğle yemeği yaparım.
Size iki öğle yemeği alıyorum.
Öğle yemeği yapıyor olmalıyım.
Size biraz öğle yemeği getirdim.
Tom öğle yemeğini atladı.
Öğle yemeğini ben ödeyeceğim.
Öğle yemeği getirmeliydik.
Acele ile öğle yemeği yedim.
Tom ne zaman öğle yemeği yiyor?
Onlar öğle yemeğinde.
Öğle yemeğini neden atladın?
Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.
Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.
Biz bir kafede hızlı bir öğle yemeği yedik.
Öğle yemeği yiyelim.
İki buçuk saat önce öğle yemeği yedim.
Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.
Tom kendi öğle yemeğini hazırlamak için yeterli zamanını olmadığını söyledi.
Ben bugünden itibaren bir hafta boyunca öğle yemeğini atlamak niyetindeyim.