Examples of using "Csókot" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir öpücük ver.
Pekala, bana bir öpücük ver.
- Bana bir veda busesi ver.
- Bir veda öpücüğü ver bana.
- Bana bir hoşça kal öpücüğü ver.
Beni dudaklarımdan öptü.
O, onu şefkatle öptü.
Sana bir öpücük verebilir miyim?
Tom Mary'ye geldi ve onu dudaklarından tutkuyla öptü.
O, onu alnından öptü.