Examples of using "évek" in a sentence and their turkish translations:
Yıllar geçti.
Seni yıllardır tanıyorum.
Biz yıllardır onu tanırız.
Tom yıllarca şarkı söylemedi.
Uzun süredir seni görmedim.
Yıllardır seni görmedim.
Onu birkaç yıl içinde görmedim.
Uzun yıllardır burada çalışırım.
Ben bunu yıllardır yapıyorum.
Yıllar boyunca şehrimiz değişti
bunun gibi şiddet olayları yıllardır giderek artıyor.
ve bunlar zor yıllardı.
1960'ların başıydı.
Tom yıllardır piyano çalmıyor.
Ben yıllarca onu görmedim.
Tom dört yıldır burada.
Yıllardan beri çalışmadım.
Tom, Mary'yi yıllardır tanımaktadır.
Bunun hakkında yıllardır biliyorum.
Yıllar çabucak geçti.
Tom yıllardır benim yakın bir arkadaşım.
O, birkaç yıldır sağlıklı değil.
Bu benim yılllardır üzerinde çalıştığım bir konu.
1990 lar Körfez Savaşı ile başladı.
Annem birkaç yıldır Fransızca dersleri alıyor.
Tom yıllarca Fransızca konuşmadı.
- Tom'u yıllardır tanıyormuşum gibi geliyor.
- Tom'u yıllardır tanıyormuşum gibi hissediyorum.
Senelerdir burada yaşıyorum.
Mary yıllardır saçlarını boyuyor.
Yıllardır bu anı bekliyoruz.
1990'ların ortasında sekiz yaşında bir çocuktum.
hem de uzun vadeli testler yapmamız gerek.
Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.
Tom, yıllardır buraya dönmedi.
Şiddet son yıllarda arttı.
1980'lerin sonunda doğru
Tom ve Mary yıllardır en iyi arkadaşlar.
Marcela 80'lerin müziğini dinlerdi.
ve bazı yazarların onları yazarken aylar, belki de yıllar harcadığını biliyordum.
Televizyon 1960'larda ABD'de ilk popüler olduğunda
Yıllar içinde her şeyin değiştiğini görmek eğlenceli olur.
Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.
Birçok insan daha yaşlıdır ama daha akıllı değil.
Yaşamın ilk yıllarında ilgili ebeveynlere sahip olmanın,
Sizin de görebileceğiniz gibi, yıllardan beri bu kasabada hiçbir şey değişmedi.
ABD'nin ilk başkanı 1790'ların son yılının , son ayının, son haftasının, son gününün, son saatinde öldü.
1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.