Examples of using "édes" in a sentence and their turkish translations:
Şu tatlı mı?
Sen şirinsin.
Ne kadar tatlı!
Tatlı intikam.
- Çikolata tatlıdır.
- İtimil tatlıdır.
Tatlı bir tadı vardı.
Bu çok tatlı.
O tatlı.
Bu çok tatlı.
Çok tatlı
Ama bu nektar sırf tatlı değil.
Şeker tatlıdır.
Çikolata tatlıdır.
İntikam tatlıdır.
Çok tatlı değil.
Muz tatlıdır.
Evim güzel evim
Şeftaliler tatlı.
O tatlı değil mi?
Aptal ama tatlı.
Nasıl uyudun, canım?
Merhaba tatlım, ben geldim.
Onun sevimli bir kıkırdaması var.
Tatlı bir tadı vardı.
- Bu elma tatlı.
- Bu elma tatlıdır.
Bu pasta tatlı.
Limonata fazla tatlı.
Çiçekler açınca, tatlı kokuları...
Bu çay çok tatlı.
Dolmalık biberin genellikle tatlı bir tadı vardır.
Bu yemek çok tatlı.
Bu çay gerçekten tatlı.
Tatlı olmayan bir şey yemek istiyorum.
Bu kek çok tatlı.
Tabii ki güç tatlıydı.
Tatlı şeylere dayanamam.
Tatlı rüyalar!
Günaydın, sevgilim.
- Onun kulağına tatlı ama anlamsız şeyler fısıldadı.
- Kulağına güzel ama anlamsız sözler fısıldadı.
Bal tatlıdır ama arı sokar.
Tatlı olmayan bir şeyler yiyesim var.
Eğitimin kökleri acıdır, ancak meyveleri tatlıdır.
çok net hatırlıyorum.
Hayat tatlıdır.
Neredeyse vücutları kadar uzun dilleriyle derinlerdeki şekerli nektarı çekerler.
Eğer daha tatlı bir reçel istersen yalnızca daha fazla şeker ekle.
Bana adını söyle, tatlım!
Oh, Tanrım!
Şeker tatlıdır, limon ekşidir, peki acı nedir?
Çok güçlü, erkeksi ve tatlısın, sana nasıl direnebilirim?
O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
Kedicik ne kadar tatlı!