Examples of using "árnyékban" in a sentence and their turkish translations:
Kendilerini gölgelerde sakladılar.
Arabayı gölgede park et.
Gölgede oturalım.
Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.
İyi de eder. Karanlıkta nelerin gezindiği hiç belli olmaz.