Examples of using "állunk" in a sentence and their turkish translations:
Biz ayakta duruyoruz.
Biz kaybediyoruz.
Biz kazanıyoruz.
Hazır mıyız?
İkimiz de aynı taraftayız.
Bunun için hazırız.
- Hazır değiliz.
- Biz hazır değiliz.
Biz muhtemelen hazırız.
Biz Japonya'yla savaşta değiliz.
Dövüşmeye hazırız.
Dönmeye hazırız.
Akşam yemeği için hazırız.
Biz burada ne kadar dururuz?
Neden burada duruyoruz?
Neden Boston'da duruyoruz?
Neden uyarılara karşı dirençliyiz?
Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.
- Biz çevremizin etkisi altındayız.
- Biz çevremiz tarafından etkileniyoruz.
Bizim fazla paramız yok.
Eğer öyle yapacaksanız, soru almaya hazırsınız.
Biz üçüncüyüz.
Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.
Oraya varana kadar durmayacağız.
hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.
bu sırada izleyicinin hangi tarafta olduğumuzu bilmesine yarıyor.
Kamyonu yüklemeye hazırız.
Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.
O noktaya dokunduğunuz anda, kurtarılmaya hazırsınız demektir.
Eğer bunu yapabilirseniz, soru almaya hazırsınız.
Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.