Examples of using "Teilzeitstelle" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un yarı zamanlı bir işi var.
Yarım günlük bir işim var.
Tom'un bahçıvan olarak yarı zamanlı işi var.
Bir daktilocu olarak part-time bir iş aldı.
Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.
Mary halk kütüphanesinde bir yarı zamanlı bir iş aldı.
Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.
Yarı zamanlı işiniz var mı?
Kısmi zamanlı iş bulmak zorundayım.
Yarın yapmak istediğim ilk şey, iyi bir yarım zamanlı iş bulmaktır.
Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı, ama onu pek sevmiyordum.