Translation of "Süchtig" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Süchtig" in a sentence and their turkish translations:

Er ist süchtig.

O bağımlıdır.

Tatoeba macht süchtig.

Tatoeba bağımlılık yapar.

Tom war süchtig.

Tom bağımlıydı.

Koffein macht süchtig.

Kafein bağımlılık yapar.

- Fast Food kann süchtig machen.
- Fastfood kann süchtig machen.

Fast food bağımlılık yapabilir.

Er ist Farmville-süchtig.

O, Farmville bağımlısıdır.

Ich bin Tatoeba-süchtig.

Tatoeba'ya bağımlıyım.

Sie ist Farmville-süchtig.

O, Farmville'e bağımlıdır.

Du bist Tatoeba-süchtig geworden.

Sen bir Tatoeba bağımlısı oldun.

Tom ist süchtig nach Anime.

Tom animasyon izleme bağımlısı.

Tom ist süchtig nach Geld.

Tom para bağımlısıdır.

Maria ist süchtig nach Liebesgeschichten.

Mary aşk hikayeleri bağımlısıdır.

Tom ist süchtig nach Schokokeksen.

Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür.

Koffein ist eine süchtig machende Droge.

Kafein bağımlılık yapan bir maddedir.

Tom ist süchtig nach seinem Telefon.

- Tom telefonunu elinden düşürmüyor.
- Tom telefonuna bağımlı.

- Ich muss dich warnen, dieses Spielzeug macht süchtig.
- Ich muss Sie warnen, dieses Spielzeug macht süchtig.

Seni uyarmalıyım, bu oyuncak bağımlılık yapıcıdır.

Als Kind war ich süchtig nach Kriminalromanen.

Genç bir oğlanken, dedektif hikayaleri okuma bağımlısıydım.

Ich heiße Tom und ich bin süchtig.

Adım Tom ve bir bağımlıyım.

- Ich bin TV-süchtig.
- Ich bin fernsehsüchtig.

Ben bir TV bağımlısıyım.

- Ich bin süchtig.
- Ich bin der Sucht verfallen.

Ben bağımlıyım.

Nach keinem anderen Spiel war ich je so süchtig.

Şimdiye kadar oynadığım en bağımlılık yapan oyun.

Ich heiße Tom und ich bin süchtig nach Schokomilch.

Benim adım Tom ve sütlü çikolata bağımlısıyım.

Hör auf, bei Tatoeba mitzuarbeiten! Du bist schon süchtig danach!

Tatoeba'ya katkıda bulunmaya son ver. Sen bağımlısın.

Tom ist süchtig nach Cola-Cola, aber Pepsi mag er nicht.

Tom kola bağımlısıdır ama Pepsi'yi sevmez.

Ich bin nicht süchtig. Ich kann jederzeit aufhören, wenn ich will.

Bağımlı değilim. İstediğim zaman bırakabilirim.

Ich bin wirklich nicht süchtig. Jeder Mensch trinkt täglich drei Liter Kaffee.

Ben gerçekten bağımlı değilim. Her insan günde üç litre kahve içer.

Ich bin süchtig danach, auf Tatoeba Sätze aus dem Französischen ins Englische zu übersetzen, und das Spanische setzt mich einer starken Versuchung aus.

Tatoeba'da cümleleri Fransızcadan İngilizceye çevirmeye tutkunum. İspanyolca da beni son derece cezbediyor.