Examples of using "Hörten" in a sentence and their turkish translations:
Ateşli silahların sesini duyduk.
Radyo dinliyorlardı.
Silah sesi duyduk.
Biz müzik dinliyorduk.
Onlar onu radyoda duydu.
Herkes dikkatle dinliyordu.
Yan odadan silah sesleri duyduk.
Bir silah sesi duydum.
Onlar onun aşağı geldiğini duydular.
Kilise çanlarını duyduk.
Klasik müzik dinliyorduk.
Müzik bile dinlemişler.
Onlar konuşmayı kestiler.
Herkes dikkatle Tom'u dinliyordu.
Bombanın patladığını duyduk.
Gülmeyi bıraktılar.
Şarkı söylemekten vazgeçtiler.
Ondan haber almadılar.
Odada sesler duyduk.
Biz uzakta silah sesleri duyduk.
Bir süre onu dinledik.
Onlar durdu.
Tom'dan başka herkes dikkatle dinledi.
Kadınlar çalışmayı bıraktı.
- Ağız dalaşını sürdürdüler.
- Tartışmayı bırakmadılar.
Onlar üç dakika sonra durdular.
Sarılmaktan vazgeçtiler.
Tom ve Mary müzik dinlemiyorlardı.
İçeri geldiğimde tartışmayı kestiler.
Arjantin'den Rocha'ya birilerini
Uzakta kaplanların kükrediğini duyduk.
Radyoda onun konferansını dinledik.
Onları duyduk.
Haberi duyunca, herkes sessizdi.
Tom ve Mary öpüşmeye son verdiler.
Tom ve Mary sarılmayı bıraktı.
Bir gürültü duyduk.
Onlar asla durmadılar.
Onlar dinlemiyorlardı.
Onlar beni duymamış gibi davrandı.
Trajik haberi duyduktan sonra her ikisi de ağladı.
Biz silah atışı duyduğumuzda oturma odasındaydık.
Anne ve babalar haberi duyunca neşelendiler.
Herhangi bir haber alamadığımız için endişeliydik.
Ben odaya girer girmez onlar konuşmaktan vazgeçtiler.
başlangıçta duyduğunuz şey hakkında,
Uzakta bir silahın patladığını duydum.
Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
Onlar hikayeyi duyunca, kahkahaya boğuldular.
Hayal kırıklığına uğratıcı duyuruyu duyduklarında herkese bir sessizlik örtüsü düştü.
Beni görünce ansızın konuşmayı kestiler.
Öğrenciler öğretmeni duyamamış gibi davrandı.
Zirveye ulaşıldığının haberi geldiğinde...
Onun evli olduğunu duymamız bizi hayal kırıklığına uğrattı.
Çocuklar öğretmeni dinliyorlardı.
Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık
Şunu yapmayı kessen keşke.
Tom aşağıya geldi, bu yüzden hemen öpüşmeyi bıraktık.
Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.
Odaya girdiğim anda konuşmayı kestiler.
John odaya girdiğinde Tom ve Mary öpüşmeyi durdurdu.
Duyduğumuz sesin Tom'un sesi olduğundan emin bile olamıyoruz.
Tom'un intihar ettiğini duyduk, ama biz ona gerçekten inanmadık.
Odaya girdiğimi uyarmak için Tom ve Mary birbirlerine bağıramayacak kadar çok meşguldü.
- Biz bir tek kelime kaçırmamak için dikkatle dinledik.
- Bir tek kelimesini bile kaçırmamak için dikkatlice dinledik.
John odaya girer girmez Tom ve Mary konuşmayı durdurdu.