Examples of using "Ausgesprochen" in a sentence and their turkish translations:
O son derece mutlu.
Bu tamamen korkutucu görünüyor.
Bu nasıl telaffuz ediliyor?
O büsbütün tehlikeli.
Tom inanılmaz derecede yakışıklı.
Tom işini çok sevdi.
Onun İngilizcesi gerçekten iyi.
Tom gerçekten gitar çalmayı seviyor.
Son derece iyi gitti.
İngilizceyi çok akıcı konuşur.
Bu kelime nasıl telaffuz edilir?
Tom çok tembel bir çocuk.
Tom son derece çekici bir adam.
O sözcük böyle telaffuz edilmez.
Sözcük böyle telaffuz edilmez.
Takeshi arkadaşlarımdan birine çok benziyordu.
"H" Fransızcada telaffuz edilmez.
O filmi gerçekten sevdim.
Bazı kelimeler farklı yazılırlar, ancak aynı şekilde telaffuz edilirler.
Ben son derece mutluyum.
Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.
Tom bana tavsiye etti.
Çok güzelsin.
Tom'un evinin arkasındaki ağacın elmaları çok lezzetli.
Birinin gerçeği söylemesi gerekir ama her gerçek söylenmemelidir.
İlk kölelik yasağı on dokuzuncu yüzyılın ortasındaydı.
Bayan Ogawa teniste gerçekten iyidir.
Gençken, o çok güzeldi.
O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
Kelimenin nasıl telaffuz edildiğini sana söyleyemem.