Translation of "Smith" in Turkish

- Monsieur Smith est venu.
- M. Smith est venu.

Bay Smith geldi.

C'est monsieur Smith.

Bu Bay Smith.

Adam Smith avait raison.

Adam Smith haklıydı.

M. Smith est venu.

Bay Smith geldi.

Monsieur Smith est venu.

Bay Smith geldi.

Mon nom est Smith.

Benim soyadım Smith'tir.

M. Smith m'apprend l'anglais.

Bay Smith bana İngilizce öğretmektedir.

Tommie Smith et John Carlos

Tommie Smith ve John Carlos

Les Smith sont nos cousins.

Smithsler bizim kuzenimizdir.

Feu M. Smith était docteur.

Merhum bay Schmidt doktordu.

- M. Smith est une connaissance à elle.
- M. Smith est une de ses connaissances.
- M. Smith est l'une de ses connaissances.

Bay Smith onun bir tanıdığı.

- Le Dr Smith a beaucoup de patients.
- Le docteur Smith a beaucoup de patients.

Doktor Smith'in birçok hastası var.

Oui, mon nom est Karen Smith.

Evet, benim adım Karen Smith.

M. Smith est un bon enseignant.

Bay Smith iyi bir öğretmendir.

Monsieur Smith est un violoniste éminent.

- Bay Smith seçkin bir kemancıdır.
- Bay Smith ünlü bir kemancıdır.

Smith aurait dû dire la vérité.

Bay Smith gerçeği söylemeliydi.

Smith est mort d'une crise cardiaque.

Smith bir kalp krizinden öldü.

Monsieur Smith est un grand professeur.

Bay Smith iyi bir öğretmendir.

- La famille Smith vit près de chez moi.
- La famille Smith vit dans mon quartier.

Smith'ler benim mahallemde yaşıyor.

- Un certain M. Smith est venu vous voir.
- Un certain M. Smith est venu te voir.

Bay Smith diye biri sizinle görüşmek için geldi.

M. Smith ne parle pas anglais, si ?

Bay Smith İngilizce konuşmaz, değil mi?

M. Smith a demandé Jane en mariage.

Bay Smith Jane'e kendisi ile evlenmesini rica etti.

M. Smith est une connaissance à elle.

Bay Smith onun bir tanıdığıdır.

M. Smith est une de ses connaissances.

Bay Smith, onun bir tanıdığıdır.

Madame Smith va à l'église en voiture.

Bayan Smith kiliseye arabayla gider.

Boone Smith essaye de penser comme les léopards.

Boone Smith parsların zihniyetini incelemeyi seviyor.

Est-ce que madame Smith est professeur d'anglais ?

Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?

Le vieux M. Smith économise autant qu'il peut.

Yaşlı Bay Smith yapabildiği kadar çok para tasarrufu yapıyor.

Est-ce que M. Smith est professeur d'anglais ?

Bay Smith İngilizce öğretmeni midir?

M. Smith a vécu trois ans à Kyoto.

Bay Smith üç yıldır Kyoto'da yaşıyor.

M. Smith est maintenant président de cette compagnie.

Bayan Smith şimdi bu şirketin başkanı.

M. Smith a quitté le Japon ce matin.

Bay Smith bu sabah Japonya'yı terk etti.

Mme Smith est aimée de tous les étudiants.

Bayan Smith tüm öğrenciler tarafından sevilir.

Cet homme de grande taille est Monsieur Smith.

Bu uzun boylu adam Bay Smith'tir.

Madame Smith a mis son deuxième enfant au monde.

- Bayan Smith ikinci çocuğunu doğurdu.
- Bayan Smith ikinci çocuğunu dünyaya getirdi.

Un pot de départ fut organisé pour M. Smith.

Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.

M. Smith avait trois fils qui sont devenus ingénieurs.

Bay Smith'in mühendis olan üç oğlu vardı.

La police a fouillé la maison de Tom Smith.

Polis,Tom Smith'in evini araştırdı.

Tous les élèves de la classe aiment Melle Smith.

Sınıftaki tüm öğrenciler Bayan Smith'i severler.

Monsieur Smith est trop poli pour dire du mal d'autrui.

Bay Smith başkaları hakkında kötü bir şey söylemeyecek kadar çok kibar.

Le médecin a dit à M. Smith d'arrêter de fumer.

Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.

« J'aimerais parler à monsieur Smith. » « C'est lui-même à l'appareil. »

" Bay Smith ile konuşmak istiyorum." " Ben Smith."

Qui prendra en charge notre classe lorsque Mme Smith quittera l'école ?

Bayan Smith okulu bırakınca bizim sınıfımızdan kim sorumlu olacak?

« Pourrais-je parler à M. Smith ? » « Un instant, s'il vous plaît. »

"Bay Smith ile konuşabilir miyim?" "Hatta kalır mısınız?"

Madame Smith, j'aimerais vous présenter un de mes amis, Pierre Dubois.

Bayan Smith, benim bir arkadaşım Pierre Dubois tanıtmak istiyorum.

Jack et Peggy ont été mariés par le révérend John Smith.

Jack ve Peggy Rev John Smith tarafından evlendirildiler.

On pourrait dire que madame Smith est une droguée de la télévision.

Smith Hanımın televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsiniz.

On pourrait dire que madame Smith est une maniaque de la télévision.

Bayan Smith'in bir televizyon hastası olduğunu söylebiliriz.

C'est que tout le monde n'a pas réagi comme Adam Smith l'aurait prédit.

herkes Adam Smith'in öngördüğü gibi davranmadı.