Examples of using "Apprécient" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni sevmiyorlar.
Sanırım onlar bizi seviyor.
- Onlar jazz sever.
- Onlar cazdan hoşlanırlar.
Kar severler.
Onlar hikayeleri seviyor.
Onlar kızları sever.
Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.
Hepsi değilsede, birçok insan yemek yemeği sever.
Öğrenciler genellikle kendi sorunlarını anlayan bir öğretmen severler.
- Sincaplar fındıkları sever.
- Sincaplar fındıklardan hoşlanır.
Fareler peynirden hoşlanırlar.
Cusco insanları Keçua dilini konuştuğumuz zaman mutlu olurlar.
Sanırım onlar seni seviyor.
Onlar deniz ürünlerini seviyorlar.
Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.
Birçok insanın zevk aldığı kış sporlarından bir tanesi kayaktır.
Tıpkı Amerikalıların Beyzbolu sevdiği gibi, İngilizler kriketi severler.
Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.
Bütün arkadaşlarım benim hoşlandığım aynı müzik türünden hoşlanırlar.