Examples of using "Grêle" in a sentence and their turkish translations:
Dolu yağıyor.
Dolu pencereyi çatlattı.
Dolu ekinlere zarar verdi.
Dolu yağışı çiçeklerimi ezdi.
Hiç dolu yağdığını gördün mü?
Onikiparmak bağırsağı ince bağırsağın bir bölümüdür.