Examples of using "Tärkeä" in a sentence and their turkish translations:
- Önemli mi?
- O önemli mi?
Bu çok önemli bir nokta.
Yolculuğunuzda pasaport önemlidir.
O önemli bir adam.
- Aşk önemli bir şeydir.
- Aşk mühim bir şeydir.
ya da yatağın üzerinde özel bir battaniye var mı?
Demokrasilerde, basının bağımsız olması önemlidir.
Sözlük dil öğrenmede önemli bir yardımcıdır.
Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
Ünlü uyumu Macar dilinde önemlidir.
- İngilizce, bugünün dünyasında çok önemli bir dildir.
- İngilizce, günümüz dünyasında çok önemli bir dildir.
Oldukça muhteşem ama burada önemli bir görevimiz var.
Her birinin çok önemli olduğunu anlıyorsun.
Bu yüzden, eğitim çok önemli.
- Tom'un alınacak çok önemli bir kararı vardı.
- Tom'un vereceği çok önemli bir karar vardı.
Orta Çağda din çok önemliydi.
Mesaj önemliyse onu arayın.
Ceketim benim için önemli. Burası bedenimi sıcak tuttuğum yer.
Yıkıcı güçlerine rağmen bu asabi küçük yırtıcının önemli bir görevi de var.
Oldukça önemli bir görevimiz var ve yardımınız gerekiyor.
Benim için, bu önemli.
- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.
Tom'un önümüzdeki Pazartesi gününden önce vereceği önemli bir kararı var.
Sana söylemem gereken önemli bir şey var.
Bu, hipotermiden kaçınmamı sağlayacak önemli bir karar.
Bu, hipotermiden kaçınmamı sağlayacak önemli bir karar.
Bu biraz önemli.
Tom bizim için gerçekten önemli.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Hayır, bir havuç ondan sonra bir ünlem işareti gerektirecek kadar önemli değildir.
- Bu meseleyi bu kadar önemli yapan ne?
- Niye bu kadar büyütülüyor?
Galileo Galilei İtalyan bir astronom ve modern bilimlerin ilk gelişmesinde önemli bir figürdü. Onun keşifleri Katolik Kilisesinin öğretileri ile çelişti ve Galileo Engizisyon tarafından sapkınlıkla yargılandı.