Examples of using "Syntyy" in a sentence and their turkish translations:
Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.
Her gün yetenekli insanlar doğar.
Oksijen, suyu oluşturmak için hidrojenle tepkir.
Her gün yaklaşık 360.000 tane bebek doğuyor.
Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.
Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.
Tom ve Mary'nin önümüzdeki ay bir bebekleri olacak.
Kendi giysilerini yaparsan, bu sana para kazandırır.