Examples of using "Ostaakseen" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar bilet almak için sıraya girdiler.
Erkek arkadaşım para biriktirmeyi ve bir spor araba almayı planlıyor?
O arabayı almak için yeterince zengin.
Tom'un Mary'ye bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.