Examples of using "Niiden" in a sentence and their turkish translations:
Peki yumurta kabukları?
Yerlerini seslerinden tespit ediyor.
Yumurtalarını bıraktıktan sonra onları yakalayarak... ...çoğalmalarına pek engel olmazlar.
Denemeye devam etmeliler.
Kendi başlarının çaresine bakacaklar.
Büyük pençeleri varsa, silahları odur.
Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.
Çiçekler açınca, tatlı kokuları...
Onlar başka duyularına güvenmelidir.
Gürlemeler onların gizli kodu.
Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.
Tek savunmaları, sayıları.
Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.
"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü
Ben açık açık konuşurum.
Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.
Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.
Atmosfere çarptıklarında enerjileri ışığa dönüşür.
Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.
Yaydıkları ışık altında kitap bile okunabilir.
Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip
Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.
Derinlerde bu şekilde iletişim kurarlar.
Fakat günümüzde yolları üzerinde engeller var.
Bu onların ki.
- Jane dobra dobra konuşur.
- Jane açıkça konuşur.
İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
Bunun uyarısı da sırtlarındaki canlı renk.
Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.
Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.
geleceklerinde ne yattığını tahmin etmek imkânsızlaşıyor.
Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.
Kısa ömürlerinin son eylemi bu.
Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.
Koklama duyuları bizimkinden 100 kat daha iyi.
...merkezlerine doğayı yerleştirme gücüne sahibiz.
Lastikten yapılmalı, elastik bir şey olmalı.
Karanlıkta yaptıkları şeyler hiç filme alınmamıştı.
Gözlerinde bulunan yansıtıcı katman çok az olan ışığı kuvvetlendirir.
Yüzmeyi ve balık yakalamayı öğrenme vakitleri geldi.
Ama artık biliyoruz ki bu, milyarlarca tek hücreli canlının eseri.
Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Durgun sabah havası şarkılarını ağaçtan ağaca, uzaklara taşır.
Bu onların değil.
Bu onların hatası.
Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.
Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.
Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.
Çiftlerin bağlarını kuvvetlendirmek için yaptığı bir düettir bu.
Yani, suyu süzmek için kullandım, sıvı elde etmek için çamur süzdüm,
Batı Cephesinde Müttefikler, şimdiye kadar savaşın en büyük saldırısı, tasarlanmış
Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.
Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.
Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.
Doğrusu çok şey biliyorsunuz ama onları öğretmede iyi değilsiniz.
- Bu kapılar kapalı olmalı.
- O kapıların kapalı olması gerekir.
Herkesin bir beyni vardır, ancak birçoğu, talimatları anlamadı.
Az param var. Bununla birlikte seninle mutluyum.
Güçlü, zehri çok kuvvetli. Bulaşılacak bir şey değil.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.
Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.
O dobra dobra konuşan bir insan türüdür.
Bir sürü yılan yıldızı istilaya geliyor. Ne yapacağından, nasıl başa çıkacağından emin değil gibi.
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu
İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Başbakan iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzaladı.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.
Tatoeba.org da çevrimiçi bulunabilen, Tatoeba Projesi birçok dile çevrilmiş örnek cümlelerden oluşan büyük bir veritabanı oluşturma üzerinde çalışıyor.
Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.