Examples of using "Kuolleet" in a sentence and their turkish translations:
Bizim tanrılarımız öldü.
Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
Ve tüm bu odunlar... ...kuru ve böylece çıra görevi görecekler.
Şimdi dinozorların nesli tükendi.
Su olmasa, askerler ölürdü.
İki dedesi de ölmüş.
Herkes öldü.
Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.
Ebeveynlerim öldü.
Onların her ikisi de öldü.
Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.