Examples of using "Molemmat" in a sentence and their turkish translations:
Her ikisi de hayattalar.
Her ikisi de çıplaktı.
Onların ikisi de güldü.
İkisi de kızardı.
Onların ikisi de kurtuldu.
Onların her ikisi de boş.
Her iki sorunu da çözdük.
Onların her ikisi de öldü.
Kızların her ikisini tanıyorum.
İkimiz de güldük.
İkiniz de iyi yaptınız.
Onların her ikisi de gülümsüyor.
İkisi benim iş arkadaşımdır.
Onların her ikisi de ağlamaya başladı.
İkinizi de vuracağım.
İkiniz de iyi yaptınız.
Onların her ikisi de sırıtıyor.
Her iki çocuk da gülüyor.
Onların ikisi de gülüyor.
İkinizde sessiz olun.
Onların her ikisi de kask giyiyorlar mıydı?
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
ikisini de senin uğruna mücadele etmeye adardım
İki seçenek de riskli.
İkisini de doyuran avları anne indiriyor.
İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.
Biz ikimiz de onu istiyoruz.
İkimiz de onu biliyoruz.
Kız kardeşlerimin her ikisi evlidir.
Onların her ikisi de Fransızca anlar mı?
Onların her ikisi de evli değil.
Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
Onların her ikisi de yanılıyor.
Onların her ikisi de güzel.
Ebeveynlerimin her ikisi de doktor.
Her ikimiz de Bostonluyuz.
Tom ve ben her ikimiz de kabul ettik.
Ne düşünüyorsunuz? İkisi de çok zor.
iki taraf da kanlı çıkmaza kapanıyor siper savaşı.
İki dedesi de ölmüş.
Kız kardeşlerin ikisi de çok güzel.
Ebeveynlerimin her ikisi de Fransızca konuşabilir.
Onların her ikisi de Fransızca konuşabilir.
Tom'un her iki oğlu da savaşta öldü.
Hem Tom hem de Mary güldü.
Sanırım onların her ikisi de haklı.
İkinizin de haklı olduğunuzu düşünüyorum.
İkimiz de haklı olamayız.
Dün her ikiniz de burada mıydınız?
O, her iki bacağından felçlidir.
Biz ikimiz de gerçekten sarhoştuk.
İkimiz de az biraz sarhoştuk.
- Tom'un iki kız kardeşi de evli.
- Tom'un ablalarının ikisi de evli.
Ellerimin avuç içlerini dizlerimi bükmeden yere değdirebilirim.
Onların her ikisi de çok yetkili hakimler.
İkimiz de filmi görmek istiyoruz.
Bu hafta iki taraf temaslarda bulunur.
İkiniz de patron olamazsınız.
Sen ve ben her ikimiz de yetişkiniz.
Tom'a ne olduğunu ikimiz de biliyoruz.
Tom ve Mary her ikisi de mevcut.
- Tom ve Mary'nin her ikisi de John'a koçluk yapıyor.
- Hem Tom hem de Mary John'a koçluk yapıyor.
Tom ve Mary her ikisi de geçerken uğradı.
Tom ve Mary'nin her ikisi de Fransızca öğreniyorlar.
- Tom ve Mary her ikisi de John'a baktı.
- Hem Tom hem de Mary John'a baktılar.
Bizim ikisine de ihtiyacımız var.
Tom ve Mary her ikisinin de kafası karışmış.
Tom ve Mary her ikisi de John'a güveniyordu.
Tom ve Mary'nin her ikisi de Fransızca öğretiyorlar.
Tom ve Mary her ikisi de sarhoştu.
Tom ve ben her ikimiz de Fransızca konuşuruz.
Hem Tom hem ben orada olacağız.
Hem Tom hem de Mary, John'a teşekkür ettiler.
Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
Onların her ikisi öngörülemez ve sabırsız.
- Tom ve Mary'nin ikisi de bekardır.
- Tom ve Mary ikisi de bekar.
Hem Tom hem de ben vejetaryeniz.
Hem Tom hem de Mary zenginler.
Tom ve ben ikimiz de hazırız.
Bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
- Hem iş arkadaşım hem de onun kocası Amerikalı.
Hem Tom hem de Mary sadece John'a bakıyor.
İki yarışı da kazanıp kazanmayacağını merak ediyorum.
Hem Tom hem de Mary çok akıllılar.
Hem babam hem de erkek kardeşim bu fabrikada çalışmaktadır.
- Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
- Tom'un iki oğlu var. İkisi de Boston'da yaşıyor.
Her iki ülke barış görüşmelerine girdi.
İkimiz hiçbir şey olmamış gibi yaptık.
Hem babam hem de ben ilk defa müzeye gittik.
İki çocuk aynı yaştalardı.
Gelecekle ilgili endişeler yüzünden ikisi de çocuk istemiyorlar.
Hem Tom hem de Mary bugün ofisten erken ayrıldılar.
Arabayı ve onun maliyetini paylaşırsak, her ikimiz de yararlanabiliriz.