Examples of using "Kaksikymmentä" in a sentence and their turkish translations:
Tom yirmi şınav yaptı.
20 milyon kuyruklu yarasa.
O henüz yirmiye girdi.
Askerler yirmi mil ilerledi.
Yirmi kişi partiye katıldı.
Dört çarpı beş yirmidir.
Dört artı on altı yirmiye eşittir.
Bu oyunu oynamak için yirmi tane zara ihtiyacımız var.
Tom yirmi yıldır emekli.
Yirmi yıldan daha fazla bir süredir onunla tanışıyoruz.
Gelecek doğum günümde yirmi yaşında olacağımı söyledim.
Tom ve ailesi bu haftanın başlarında 20 baş sığır sattı.
On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Muiriel şimdi 20.
Japonya'da, insanlar yirmi yaşına girdiklerinde yasal olarak yetişkin olurlar.
- Muiriel şimdi 20 yaşında.
- Muiriel şimdi 20.