Translation of "Käveli" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Käveli" in a sentence and their turkish translations:

- Hän käveli auton edellä.
- Hän käveli auton edessä.

O, arabanın önünde yürüyordu.

Hän käveli sisään.

O içeri girdi.

Tom käveli asiakirjakaapille.

Tom dosya dolabına doğru yürüdü.

Tom käveli alakertaan.

Tom merdivenlerden aşağıya indi.

Tom käveli huoneeseen.

Tom odaya yürüdü.

Tyttö käveli hitaasti.

Kız yavaşça yürüdü.

- Hän käveli 20 mailia päivässä.
- Hän käveli 32 kilometriä päivässä.

Bir günde yirmi mil yürüdü.

Hän käveli edestakaisin huoneessa.

Odada ileri geri yürüdü.

Hän käveli rantaa pitkin.

Kıyı boyunca yürüdü.

Tom käveli ulos huoneesta.

- Tom odadan çıktı.
- Tom odayı terk etti.

Tom käveli ulos eteisestä.

Tom koridorda dışarı çıktı.

Tom käveli sisään olohuoneeseen.

Tom oturma odasına girdi.

Tom käveli ulos elokuvista.

Tom sinemadan çıktı.

Tom käveli kohden rappuja.

Tom merdivenlere doğru yürüdü.

Tom käveli torin poikki.

Tom marketi inceleyerek gezdi.

Hän käveli auton edellä.

O, arabanın önünde yürüyordu.

- Tomi käveli ohitseni sanomatta mitään.
- Tomi käveli mun ohi sanomatta mitään.

Tom bir şey söylemeden yürüyerek beni geçip gitti.

Tom käveli sisään Marin toimistoon.

Tom Mary'nin ofisine doğru yürüdü.

Tom käveli sisään Marin makuuhuoneeseen.

Tom Mary'nin yatak odasına yürüdü.

Tom käveli ravintolasta pois päin.

Tom restorandan uzaklaştı.

Hän käveli isänsä kanssa käsikynkässä.

Babası ile kol kola yürüdü.

Tom käveli suoraan Maryn ansaan.

Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.

Tom käveli Maryn seurassa portille.

- Tom Mary ile kapıya kadar yürüdü.
- Tom Mary'ye kapıya kadar eşlik etti.

Hän käveli hitaasti ettei hän liukastuisi.

Kaymamak için yavaşça yürüdü.

Tom käveli hitaasti pitkin vilkasta jalkakäytävää.

Tom işlek kaldırımdan yavaşça aşağıya doğru yürüdü.

Tomi käveli ovelle ja katsoi ulos.

Tom kapıya yürüdü ve dışarıya baktı.

Tomi käveli ikkunalle ja katsoi ulos.

Tom pencereye yürüdü ve dışarıya baktı.

Hän käveli pois surullinen ilme kasvoillaan.

Yüzünde üzgün bir bakışla gitti.

Tom käänsi valot päälle ja käveli sisään.

Tom ışığı açtı ve içeri girdi.

Tomi nousi ylös ja käveli kohti ovea.

Tom kalktı ve kapıya yöneldi.

Tom käveli huoneeseen John ja Mary jäljessään.

Tom odaya doğru yürüdü, John ve Mary tarafından izleniyordu.

- Hän käveli metsän halki.
- Hän kulki metsän poikki.

O, orman boyunca yürüdü.

Tom kuuli koputuksen ja käveli ovelle avaamaan sen.

Tom, kapının vurulduğunu duydu ve açmak üzere kapıya doğru yürüdü.

Mies, jota en tuntenut, käveli edes takaisin taloni edustalla.

Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.

Tom käveli niin nopeasti kuin voi saadakseen Maryn kiinni.

Tom Mary'ye yetişmek için elinden geldiğince hızlı yürüdü.

Tomilla oli iso mustelma otsassaan sen jälkeen kun hän käveli päin ovea.

Tom kapıya çarptıktan sonra alnında büyük bir morluk vardı.