Translation of "Johti" in Turkish

Vallankumous johti uuteen aikakauteen.

- Devrim yeni bir çağ getirdi.
- Devrim yeni bir döneme öncülük etti.

Tapahtumaketju johti sodan puhkeamiseen.

Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı.

Hänen huolimattomuutensa johti onnettomuuteen.

Onun dikkatsizliği bir kazaya neden oldu.

Tom johti sinua harhaan.

Tom seni yanlış yönlendirdi.

Useiden virheiden suma johti onnettomuuteen.

Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.

Elisabet johti Venäjän seitsenvuotiseen sotaan Frederik Suuren Preussia vastaan.

O Rusya'yı Avusturya ve Fransa'nın yanında Prusya'ya karşı savaşa sürükledi.

- Hänen ulkomuotonsa johti minut harhaan.
- Hänen ulkonäkönsä harhautti minut.

Onun görünüşü beni baştan çıkardı.

Tämä johti Venäjän ja Japanin väliseen konfliktiin. Japanillakin oli vaateita Mantšuriaan ja Koreaan.

Bu Rusya'yı Japonya ile çatışmaya soktu, Mançurya ve Kore üzerinde de tasarımları vardı.