Examples of using "Järven" in a sentence and their turkish translations:
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte
Ada gölün ortasında bulunuyor.
Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
Gölün kenarında bir otelde kaldık.
Gölün yakınında büyük bir restoranı var.
Bu göl üzerinde paten yapmak güvenlidir.
Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.
Tom ve Mary el ele tutuşarak göl etrafında yürüdüler.
Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!
Gölün suyu çok soğuktur.
Göl 3 millik bir çapa sahiptir.