Examples of using "Korkeat" in a sentence and their turkish translations:
Uzun ağaçlar güneşi kesiyordu.
Beklentilerimiz yüksek.
Tom'un yüksek elmacık kemikleri var.
Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.
Kasabam yüksek dağlarla çevrilidir.
Tom seni çok fazla düşünüyor.
Çok yüksek beklentiler genellikle hayal kırıklığı için bir nedendir.
Avustralya'da yaşam maliyetinin çok yüksek olduğunu fark etmedim.
Avustralya'da yaşam maliyetinin bu kadar yüksek olduğunu bilmiyordum.