Examples of using "Epätoivon" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin sesindeki umutsuzluğu duyabilirsiniz.
Her ne kadar gizlemeye çalışsa da, Meryem'in sesindeki çaresizliği duyabiliyordum.
İşimi kaybettim ve hiç param yok. Ne yapacağımı bilmiyorum.