Translation of "Ensi" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Ensi" in a sentence and their turkish translations:

- Nähdään ensi viikolla.
- Ensi viikkoon!

Gelecek hafta görüşürüz.

- Odotan kovasti ensi viikonloppua.
- Odotan innolla ensi viikonloppua.

Bu hafta sonunu iple çekiyorum.

Palaan ensi viikolla.

Önümüzdeki hafta geri dönüyorum.

Näemme ensi viikolla!

Haftaya görüşürüz!

Muutan ensi kuussa.

Gelecek ay taşınacağım.

Nähdään ensi viikolla.

Haftaya görüşürüz.

Palaamme ensi vuonna.

Gelecek yıl döneceğiz.

Ensi kerralla onnistaa.

O gelecek sefer işe yarayacak.

Nähdään ensi keskiviikkona.

- Gelecek çarşamba görüşürüz.
- Önümüzdeki çarşamba görüşürüz.

- Ensi viikolla saattaa olla pakkasta.
- Ensi viikolla saattaa pakastua.

Gelecek hafta dondurabilir.

- Opetelkaa runo ensi viikoksi.
- Opettele runo ulkoa ensi viikkoon mennessä.

Gelecek haftaya kadar şiiri ezberle.

- Hän järjestää juhlat ensi viikolla.
- Hän pitää bileet ensi viikolla.

O gelecek hafta bir parti verecek.

Mutta nyt - ensi kertaa -

Ama artık... İlk defa olarak...

Koulu alkaa ensi maanantaina.

Gelecek Pazartesi okul başlar.

Kesäloma alkaa ensi maanantaina.

Yaz tatili gelecek Pazartesi başlar.

Komitea kokoontuu ensi perjantaina.

Komite gelecek Cuma toplanacak.

Mari synnyttää ensi kuussa.

Mary'nin önümüzdeki ay bir bebeği olacak.

Bill palaa ensi viikolla.

Bill gelecek hafta geri gelecek.

Olen kiireinen ensi viikolla.

Gelecek hafta meşgul olacağım.

Illallisjuhlat järjestetään ensi lauantaina.

Gelecek Cumartesi bir akşam yemeği verilecek.

Mitä tapahtuu ensi viikolla?

Önümüzdeki hafta ne oluyor?

Ensi vuonna aloitamme collegen.

Gelecek yıl, üniversiteye başlayacağız.

Ensi vuonna työskentelen Osakassa.

Gelecek yıl Osaka'da çalışacağım.

Palaamme Bostoniin ensi viikolla.

Gelecek hafta Boston'a döneceğiz.

Mennään patikoimaan ensi viikonloppuna.

Gelecek hafta sonu yürüyüşe gidelim.

Ensi lauantaina tarjotaan illallista.

Gelecek Cumartesi bir akşam yemeği verilecek.

Matkustamme Viroon ensi kuussa.

Biz gelecek ay Estonya'ya seyahat edeceğiz.

Ensi vuosi on huonompi.

Gelecek yıl daha kötü olacak.

Ensi viikko on kiireinen.

Gelecek hafta yoğun olacak.

Mitä teet ensi maanantaina?

Önümüzdeki pazartesi ne yapıyorsun?

Menen Australiaan ensi vuonna.

Gelecek yıl Avustralya'ya gidiyorum.

Ensi vuonna matkustan Havaijille.

Gelecek yıl Hawaii'ye gidiyorum.

Näen tällaista ensi kertaa.

Ben ilk kez böyle bir şey gördüm.

Ensi viikolla saattaa pakastua.

Gelecek hafta don olabilir.

Kokeet alkavat ensi viikolla.

Testler önümüzdeki hafta başlar.

- Hän matkustaa ulkomaille ensi vuonna.
- Hän tulee matkustamaan ulkomaille ensi vuonna.

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.

Muistatko, kun tapasitte ensi kertaa?

Onunla nerede tanıştın? Hatırlıyor musun?

Milloin näit heidät ensi kerran?

Onları ilk olarak ne zaman gördünüz.

Hän jää eläkkeelle ensi keväänä.

O, gelecek bahar emekli olur.

Matkustamme Viroon ensi kuun alussa.

Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.

Matkustamme Viroon ensi kuun lopussa.

Biz gelecek ayın sonunda Estonya'ya seyahat edeceğiz.

Selitän sen yksityiskohtaisesti ensi viikolla.

Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.

Meneekö hän Yhdysvaltoihin ensi vuonna?

O gelecek yıl Amerika Birleşik Devletleri'ne gidecek mi?

Säädös astuu voimaan ensi vuonna.

Bu yönetmelik önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek.

Viimeinen ilmoittautumispäivä on ensi perjantai.

Başvurmak için son gün önümüzdeki cuma.

Vietetään aikaa yhdessä ensi viikonloppuna.

Gelecek hafta sonu birlikte biraz zaman geçirelim.

Voinko nukkua sohvallasi ensi yönä?

Bu gece senin kanepede uyuyabilir miyim?

Tom on Bostonissa ensi viikonloppuna.

Tom gelecek hafta sonu Boston'da olacak.

He menevät naimisiin ensi kuussa.

Gelecek ay evlenecekler.

Ken on ensi vuonna 15.

Ken gelecek yıl on beş olacak.

Hän täyttää ensi helmikuussa 17.

Önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşında olacak.

Tom opiskelee ranskaa ensi vuonna.

Tom gelecek yıl Fransızca öğrenecek.

En ole paikalla ensi kuussa.

Gelecek ay burada olmayacağım.

Voinko mennä vaeltamaan ensi sunnuntaina?

Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?

Se oli rakkautta ensi silmäyksellä.

O ilk görüşte aşktı.

Tom menee naimisiin ensi kuussa.

Tom gelecek ay evlenecek.

Ei tule olemaan ensi kertaa.

Bir dahaki sefer olmayacak.

Ensi vuosi tulee olemaan rankka.

Gelecek yıl zor olacak.

Ensi kerralla älä pudota sitä.

Gelecek sefer onu düşürmeyin.

Tomi menee naimisiin ensi kuussa.

Tom gelecek ay evlenecek.

Tomi menee Bostoniin ensi kuussa.

Tom gelecek ay Boston'a gidiyor.

En mene Bostoniin ensi viikolla.

Gelecek hafta Boston'a gitmeyeceğim.

Serkkuni saa lapsen ensi kuussa.

Kuzenim gelecek ay bir çocuk sahibi oluyor.

Menetkö sinä Amerikkaan ensi vuonna?

Gelecek yıl Amerika'ya gidecek misin?

Mitä haluat tehdä ensi kesänä?

Önümüzdeki yaz ne yapmak istiyorsun?

Meneeköhän hän Amerikkaan ensi vuonna?

Gelecek yıl Amerika'ya gidecek mi?

Ostamme ensi viikolla uuden auton.

Biz, gelecek hafta yeni bir araba alacağız.

Me lähdemme pois ensi vuonna.

Gelecek yıl gidiyoruz.

Tulisin mielelläni takaisin ensi viikolla.

Gelecek hafta tekrar gelmek isterim.

Aloitan uuden työn ensi viikolla.

Gelecek hafta yeni bir işe başlayacağım.

Tom lähtee pois ensi vuonna.

Tom önümüzdeki yıl gidiyor.

Muistatko, kun ensi kerran tapasimme?

Birbirimizle ilk kez nerede tanıştığımızı hatırlıyor musun?

- Ensi huhtikuussa olemme asuneet täällä kaksi vuotta.
- Olemme asuneet täällä kaksi vuotta ensi huhtikuussa.

Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.

- Tom ostaa uuden talon ensi vuonna.
- Tom on aikeissa ostaa uuden talon ensi vuonna.

Tom gelecek yıl yeni bir ev satın alıyor.

- Tom ja Mari saavat vauvan ensi kuussa.
- Tomille ja Marille syntyy vauva ensi kuussa.

Tom ve Mary'nin önümüzdeki ay bir bebekleri olacak.

Lähdet Lontoosta ensi sunnuntaina, vai kuinka?

Gelecek pazar Londra'ya gideceksin, değil mi?

Tuo mies joutuu oikeuteen ensi viikolla.

O adam gelecek hafta duruşmaya gidiyor.

Lehden viimeisin numero ilmestyy ensi maanantaina.

Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

Hänen on oltava leikkauksessa ensi viikolla.

O, gelecek hafta bir ameliyat olmak zorundadır.

Olen lähdössä New Yorkiin ensi viikolla.

Önümüzdeki hafta New York'a gidiyorum.

Menen ensi viikolla Vancouveriin tapaamaan pikkusiskoani.

Gelecek hafta Vancouver'a gideceğim ve küçük kız kardeşimi ziyaret edeceğim.

Tämä asetus tulee voimaan ensi vuonna.

Bu yönetmelik gelecek yıldan itibaren yürürlüğe girecek.

Ranskan presidentti vierailee Japanissa ensi kuussa.

Fransa cumhurbaşkanı gelecek ay Japonyayı ziyaret edecek.

Ei kerrota kenellekään ennen ensi maanantaita.

- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye söylemeyelim.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye anlatmayalım.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimselere söylemeyelim.

En aio mennä Bostoniin ensi viikonloppuna.

Gelecek hafta sonu Boston'a gitmeyeceğim.

Mitäköhän Tom aikoo tehdä ensi viikonloppuna?

Tom'un gelecek hafta sonu ne yapacağını merak ediyorum.

Carol menee käymään Miamissa ensi kuussa.

Carol önümüzdeki ay Miami'yi ziyaret edecek.

Sisareni tulee olemaan kolmentoista ensi kesänä.

Kız kardeşim gelecek yaz 13 yaşında olacak.

Minun täytyy olla parempi ensi kerralla.

Gelecek sefer daha iyi yapmalıyım.

Tom ei ole paikalla ensi kuussa.

Tom gelecek ay burada olmayacak.

Älä tule niin aikaisin ensi kerralla.

Bir dahaki sefere, bu kadar erken gelme.

Ensi sunnuntaina menemme käymään setämme luona.

Önümüzdeki Pazar amcamızı ziyaret edeceğiz.

Opetan sinulle ensi sunnuntaina miten luistellaan.

- Pazartesi günü sana nasıl paten yapılacağını öğreteceğim.
- Gelecek Pazar size nasıl kayılacağını öğreteceğim.

Isä aikoo mennä ulkomaille ensi viikolla.

Babam önümüzdeki hafta yurt dışına gitmek niyetinde.

Meidän on kaksinkertaistettava budjettimme ensi vuonna.

Gelecek yıl için bütçemizi ikiye katlamak zorunda kalacağız.

Ensi näkemältä Tomin ehdotus vaikutti toteuttamiskelpoiselta.

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.

Tom täyttää ensi vuonna sata vuotta.

Tom gelecek yıl yüz yaşında olacak.