Translation of "Slammed" in Turkish

- She slammed the door.
- She slammed the door shut.

O, kapıyı kapattı.

- I slammed the door shut.
- I slammed the door.

Kapıyı çarparak kapattım.

- Tom slammed on the brakes.
- Tom slammed on the brake.

Tom frenlere bastı.

- I slammed on the brakes.
- I slammed on my brakes.

Frene bastım.

Tom slammed the door.

Tom kapıyı kapattı.

The door slammed shut.

Kapı çarparak kapandı.

I slammed the door.

Ben çarparak kapıyı kapattım.

Sami slammed the door.

Sami kapıyı çarptı.

- The wind slammed the door closed.
- The wind slammed the door shut.

Rüzgar kapıyı çarparak kapattı.

Tom slammed down the phone.

Tom telefonu kapattı.

Tom slammed on his brakes.

Tom frenlerine bastı.

Tom angrily slammed the door.

Tom öfkeyle kapıyı çarptı.

Tom slammed the door closed.

Tom kapıyı çarparak kapattı.

Tom slammed the door shut.

Tom kapıyı çarparak kapattı.

I slammed on my brakes.

Frenlerime bastım.

She slammed on the brakes.

O, frenlere bastı.

Tom slammed his bedroom door.

Tom yatak odası kapısını çarptı.

Fadil slammed on the brakes.

Fadil frene bastı.

Tom slammed on the brake.

- Tom frene bastı.
- Tom frene asıldı.

Tom slammed the phone down.

Tom telefonu hızla kapattı.

He angrily slammed the door.

O, öfkeyle kapıyı çarptı.

Tom slammed the bathroom door shut.

Tom banyo kapısını çarparak kapattı.

slammed into the Gulf of Mexico.

Meksika Körfezi'ne düştü.

Tom slammed the closet door closed.

Tom dolabın kapısını çarparak kapattı.

Tom slammed the locker door shut.

Tom dolap kapısını çarparak kapattı.

Tom slammed the van door closed.

Tom kamyonet kapısını çarparak kapattı.

The wind slammed the door shut.

Rüzgar kapıyı çarparak kapattı.

Tom slammed his door really hard.

Tom kapısını gerçekten zor kapattı.

Tom slammed the office door closed.

Tom ofis kapısını çarparak kapadı.

Tom slammed his bedroom door closed.

Tom yatak odası kapısını çarparak kapattı.

Tom slammed the door behind him.

Tom kapıyı arkasından kapattı.

Mary slammed her bedroom door shut.

Mary yatak odasının kapısını çarparak kapattı.

It wasn't me who slammed the door.

Kapıyı çarparak kapatan ben değildim.

Tom slammed the door in my face.

Tom kapıyı yüzüme kapattı.

Tom slammed the door shut behind him.

Tom onun arkasından kapıyı çarparak kapattı.

Tom slammed the door in Mary's face.

Tom kapıyı Mary'nin yüzüne çarptı.

He slammed the door and went upstairs.

O, kapıyı kapattı ve üst kata çıktı.

Mary slammed her purse on the table.

Mary çantasını çarparak masaya koydu.

Tom slammed his fist on the table.

Tom yumruğunu masaya çarptı.

He slammed the door right in my face.

Kapıyı yüzüme doğru kapadı.

Tom slammed the door on his way out.

Tom dışarı giderken kapıyı kapattı.

Tom got into the car and slammed the door.

Tom arabaya bindi ve kapıyı kapattı.

Tom slammed the door as he left the room.

Tom odadan çıkarken kapıyı çarptı.

All of a sudden, the door slammed behind Tom.

Ansızın kapı Tom'un arkasından çarptı.

Tom rushed into his office and slammed the door.

Tom ofisine koştu ve kapıyı kapattı.

Tom went into his room and slammed the door.

Tom odasına gitti ve kapıyı kapattı.

Tom got into his car and slammed the door.

Tom arabasına bindi ve kapıyı çarparak kapattı.

Tom stormed into his office and slammed the door.

Tom ofisine öfkeyle girdi ve kapıyı çaptı.

Tom ran into the bedroom and slammed the door.

Tom yatak odasına koştu ve kapıyı kapattı.

Mary ran off crying and slammed her bedroom door.

Mary ağlayarak kaçtı ve yatak odasının kapısını çarptı.

Tom ran to his bedroom and slammed the door.

Tom yatak odasına koştu ve kapıyı çarparak kapattı.

Tom got into the car and slammed the door shut.

Tom arabaya bindi ve kapıyı çarparak kapattı.

Tom suddenly slammed on the brakes to avoid hitting a dog.

Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için aniden frene bastı.

Tom went into the room and slammed the door behind him.

Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı çarptı.

Mary could tell by the way Tom slammed the door that he wasn't happy.

Meryem, Tom'un kapıyı çarpmasından onun mutsuz olduğunu anladı.

Tom could tell by the way Mary slammed the door that she was upset.

Tom Mary'nin kapıyı çarparak kapatma şeklinden onun üzgün olduğunu söyleyebilir.

- Tom fell flat on his face.
- Tom landed face-first.
- Tom slammed into the ground face-first.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.

- Tom shut the door behind him.
- Tom closed the door behind him.
- Tom slammed the door behind him.

Tom kapıyı arkasından kapattı.

- He closed the door.
- He shut the door.
- She slammed the door.
- She shut the door.
- She closed a door.

O, kapıyı kapattı.