Examples of using "Slam" in a sentence and their turkish translations:
Kapıyı çarpmayın.
Kapıyı çarpma!
Birinin kapıyı çarptığını duydum.
Bir kapı çarpması duydum.
Tom kapının çarptığını duydu.
- Tom bir kapı çarpması duydu.
- Tom bir kapının çarptığını duydu.
Tom bir araba kapısına ait çarpma sesi duydu.
Ön kapının çarptığını duydum.
Tom ön kapının çarptığını duydu.
Grand Slam kazanmamı engellemiyor.
Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun
Bu ayki şiir yarışmasıTom Jackson adında bir şair tarafından kazanıldı.
Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
Tenis tarihinde taraflardan birinin diğerine en ezici üstünlük kurduğu Grand Slam finali, Batı Almanyalı Steffi Graf'ın Sovyet Nataşa Zvereva'yı iki seti de 6-0 kazanarak çok rahat yendiği 1988 Fransa Açık Finali'ydi. Maçın tamamı yalnızca 34 dakika sürmüştü.