Translation of "Seventeen" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Seventeen" in a sentence and their turkish translations:

- She is aged seventeen.
- She's seventeen.
- She's seventeen years old.

- O, on yedi yaşındadır.
- O on yedi yaşında.

She's seventeen.

- O, on yedi yaşındadır.
- O on yedi yaşında.

- My friend is seventeen years old.
- My friend is seventeen.

Arkadaşım on yedi yaşındadır.

There are seventeen ravens.

On yedi kuzgun var.

She is aged seventeen.

O, on yedi yaşındadır.

Helen is seventeen years old.

Helen on yedi yaşında .

He'll be seventeen in February.

O, şubatta on yedi olacak.

She got married at seventeen.

O on yedi yaşında evlendi.

I'll be seventeen next year.

Ben gelecek yıl on yedi olacağım.

My watch has seventeen jewels.

Saatimin on yedi tane mücevheri vardır.

He turned seventeen in February.

Şubat ayında on yedi yaşına girdi.

I'll be seventeen next March.

Önümüzdeki mart ayında on yedi yaşında olacağım.

Will you be seventeen next month?

Gelecek ay on yedi yaşında mı olacaksın?

She will be seventeen next year.

Gelecek yıl o on yedi olacak.

He left high school at seventeen.

On yedi yaşında liseyi terk etti.

I will be seventeen next week.

Gelecek hafta on yedi yaşında olacağım.

I am seventeen years old, too.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

Fadil was seventeen at the time.

Fadıl o zaman on yedi yaşındaydı.

Tom left high school at seventeen.

Tom on yedi yaşında liseden ayrıldı.

She was only seventeen when they met.

Tanıştıklarında o sadece on yedi yaşındaydı.

Ford won by one hundred-seventeen votes.

Ford 117 oyla kazandı.

She will be seventeen years old next February.

Önümüzdeki şubat ayında on yedi yaşında olacak.

She got married at the age of seventeen.

On yedi yaşında evlendi.

- I am seventeen years old, too.
- I'm 17, too.

- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.

Tomorrow is my birthday and I will be seventeen.

Yarın doğum günüm ve on yedi olacağım.

It took seventeen years to build this huge dam.

Bu büyük barajı inşa etmek on yedi yıl sürdü.

Fadil was about seventeen years old at the time.

Fadıl o zaman yaklaşık on yedi yaşındaydı.

Tom's son, John, died of an overdose at age seventeen.

Tom'un oğlu John, on yedi yaşında aşırı dozdan öldü.

I haven't fallen in love like this since I was seventeen.

On yedi yaşımdan beri böyle aşık olmadım.

A boy of seventeen is often as tall as his father.

- On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası boyundadır.
- On yedi yaşında bir delikanlı genelde babası kadar uzundur.

Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.

A boy of seventeen is usually as tall as his father.

On yedi yaşında bir oğlanın boyu genellikle babası kadardır.

I graduated from high school when I was seventeen years old.

On yedi yaşındayken liseden mezun oldum.

In seventeen sixty-seven, the New Testament was printed in Scottish Gaelic.

Yeni Antlaşma 1767'de İskoç Galcesi olarak basıldı.

George Washington was born on the twenty-second of February seventeen thirty-two.

George Washington yirmi iki şubat bin yedi yüz otuz ikide doğdu.

After serving seventeen years in prison, Fadil was put to death for his crimes.

On yedi yıl hapiste yattıktan sonra Fadıl suçlarından ötürü ölüm cezasına çarptırıldı.

Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.

Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.

The first president of the USA died on the last hour, of the last day, of the last week, of the last month, of the last year of the seventeen nineties.

ABD'nin ilk başkanı 1790'ların son yılının , son ayının, son haftasının, son gününün, son saatinde öldü.