Examples of using "Rude" in a sentence and their turkish translations:
- Kabasın.
- Sen kabasın.
Kaba olmayın.
Çok kabasın.
Tom çok kaba.
- Yellenmek kabadır.
- Gaz çıkarmak kabadır.
- O çok kaba.
- O çok saygısız.
- O çok edepsiz.
- O çok nezaketsiz.
Tom kabaydı.
Tom kaba değildir.
Tom kaba.
Çok kabasın.
Kabaydım.
Sen kabaydın.
O çok kaba.
Kaba davranıyorsun.
Bu inanılmaz derecede kaba.
- Göbütsün.
- Kubatsın.
Kaba ve saygısızsın.
Ne kaba bir adam!
Sen biraz kabasın.
O çok kabaydı.
Kabalaşıyorsunuz!
Tom çok kaba.
Ne kadar kabasın!
Bu kaba olur.
O kaba sözler kullanıyor.
Ben kaba davranmıyorum.
Tom, kaba davranıyorsun.
Ne kaba bir yorum!
Sen kaba bir adamsın.
Tom çok kabaydı.
Kulağa kaba mı geliyorum?
Senin kaba olduğunu düşündüm.
Tom benim kaba olduğumu söyledi.
- Tom'un kaba olduğunu düşünüyorum.
- Bence Tom kaba.
Tom'un kaba olduğunu biliyorum.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Tom çok kaba bir insan.
Tom kaba olmak istemedi.
Çok kabalaşmıyor musun?
O kaba bir kişidir.
Tom kaba ve bencil.
Tom kaba, değil mi?
Bu müşteriler çok kaba.
İnsanlar çok kaba olabilirler.
Çok kaba bir insansın.
Tom, Mary'ye karşı kabaydı.
Bu çok nezaketsiz bir soru.
Ben onların kaba davranışlarına alınıyorum.
Bazı insanlar çok kabadır.
O kaba, kibirli ve cahil.
O biraz kabaydı.
Tom kaba bir kişidir.
Tom kaba ve iğrençti.
Yaptığın şey kabaydı.
Bunu yapmak kaba olurdu.
Tom kaba ve küstah.
Onu yapmak kabalıktır.
Tom bize kaba değildi.
Tom bana kaba değildi.
Tom kabaydı, değil mi?
Onlar kaba ve saygısız.
Tom çok kaba davranıyor.
Tom çok kabalaştı.
Söylediğin şey kabaydı.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Tom Mary'nin çok kaba olduğunu düşündü.
Affedersin daha önce kabaydım.
Öyle kaba olduğum için özür dilerim.
Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
Kaba satıcıya kaşlarını çattı.
Lütfen kabalığım için beni affedin.
Onun kaba davranışı beni kızdırır.
Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.
Onların kaba davranışı beni kızdırır.
Kaba olmak istemiyorum.
Tom oldukça kaba, değil mi?
Tom kaba davranıyor, değil mi?
Bu kadar kaba olmamalıydım.
Sen gerçekten kabasın, değil mi?
Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.
Bana karşı çok kabaydın.
Kabalık etmek istemedim.
İngiliz halkı kibirli ve kabadır.
Tom kaba olmak istemedi.
Bu turistler gürültücü ve kabadır.
Çinli turistler neden çok kaba?
İnsanlara dik dik bakmak kabadır.
Çalışanlar kaba ve yararsızdır.
O kaba, tembel bir kaçaktır.
O, ona karşı çok kabaydı.
Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.
- Kaba olmaya hiç gerek yok.
- Kabalığa lüzum yok.