Translation of "Rude" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Rude" in a sentence and their turkish translations:

- You are rude.
- You're rude.

- Kabasın.
- Sen kabasın.

- Don't be rude.
- Don't be rude!

Kaba olmayın.

- You're so rude!
- You're so rude.

Çok kabasın.

- Tom is very rude.
- Tom is so rude.

Tom çok kaba.

Farting is rude.

- Yellenmek kabadır.
- Gaz çıkarmak kabadır.

He's very rude.

- O çok kaba.
- O çok saygısız.
- O çok edepsiz.
- O çok nezaketsiz.

Tom was rude.

Tom kabaydı.

Tom isn't rude.

Tom kaba değildir.

Tom is rude.

Tom kaba.

You're very rude.

Çok kabasın.

I was rude.

Kabaydım.

You were rude.

Sen kabaydın.

That's so rude.

O çok kaba.

You're being rude.

Kaba davranıyorsun.

That's incredibly rude.

Bu inanılmaz derecede kaba.

You are rude.

- Göbütsün.
- Kubatsın.

- They are rude and disrespectful.
- You're rude and disrespectful.

Kaba ve saygısızsın.

What a rude man!

Ne kaba bir adam!

You're sort of rude.

Sen biraz kabasın.

That was very rude.

O çok kabaydı.

You are becoming rude!

Kabalaşıyorsunuz!

Tom is so rude.

Tom çok kaba.

How rude of you!

Ne kadar kabasın!

That would be rude.

Bu kaba olur.

She uses rude words.

O kaba sözler kullanıyor.

I'm not being rude.

Ben kaba davranmıyorum.

Tom, you're being rude.

Tom, kaba davranıyorsun.

What a rude comment!

Ne kaba bir yorum!

You're a rude person.

Sen kaba bir adamsın.

Tom was very rude.

Tom çok kabaydı.

Do I sound rude?

Kulağa kaba mı geliyorum?

- I thought you were rude.
- I thought that you were rude.

Senin kaba olduğunu düşündüm.

- Tom said I was rude.
- Tom said that I was rude.

Tom benim kaba olduğumu söyledi.

- I think Tom is rude.
- I think that Tom is rude.

- Tom'un kaba olduğunu düşünüyorum.
- Bence Tom kaba.

- I know Tom was rude.
- I know that Tom was rude.

Tom'un kaba olduğunu biliyorum.

- It's rude to point at anyone.
- It is rude to point at people.
- It's rude to point at people.

İnsanları işaret etmek kalabalıktır.

- Tom is a very rude person.
- Tom is a very rude man.

Tom çok kaba bir insan.

- Tom didn't mean to be rude.
- Tom didn't want to be rude.

Tom kaba olmak istemedi.

Aren't you being very rude?

Çok kabalaşmıyor musun?

He is a rude person.

O kaba bir kişidir.

Tom is rude and selfish.

Tom kaba ve bencil.

Tom is rude, isn't he?

Tom kaba, değil mi?

These customers are very rude.

Bu müşteriler çok kaba.

People can be so rude.

İnsanlar çok kaba olabilirler.

You're a very rude person.

Çok kaba bir insansın.

Tom was rude to Mary.

Tom, Mary'ye karşı kabaydı.

That's a very rude question.

Bu çok nezaketsiz bir soru.

I resent their rude attitude.

Ben onların kaba davranışlarına alınıyorum.

Some people are very rude.

Bazı insanlar çok kabadır.

He's rude, arrogant and ignorant.

O kaba, kibirli ve cahil.

That was kind of rude.

O biraz kabaydı.

Tom is a rude person.

Tom kaba bir kişidir.

Tom was rude and obnoxious.

Tom kaba ve iğrençti.

What you did was rude.

Yaptığın şey kabaydı.

Doing that would be rude.

Bunu yapmak kaba olurdu.

Tom is rude and arrogant.

Tom kaba ve küstah.

It's rude to do that.

Onu yapmak kabalıktır.

Tom wasn't rude to us.

Tom bize kaba değildi.

Tom wasn't rude to me.

Tom bana kaba değildi.

Tom was rude, wasn't he?

Tom kabaydı, değil mi?

They are rude and disrespectful.

Onlar kaba ve saygısız.

Tom is being very rude.

Tom çok kaba davranıyor.

Tom has been very rude.

Tom çok kabalaştı.

What you said was rude.

Söylediğin şey kabaydı.

- It is rude to point at people.
- It's rude to point at people.

İnsanları işaret etmek kalabalıktır.

- Tom thought Mary was very rude.
- Tom thought that Mary was very rude.

Tom Mary'nin çok kaba olduğunu düşündü.

- I'm sorry I was rude before.
- I'm sorry that I was rude before.

Affedersin daha önce kabaydım.

- I'm sorry I was so rude.
- I'm sorry that I was so rude.

Öyle kaba olduğum için özür dilerim.

It is rude to interrupt others.

Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.

She scowled at the rude salesman.

Kaba satıcıya kaşlarını çattı.

Please excuse me for being rude.

Lütfen kabalığım için beni affedin.

His rude behavior makes me angry.

Onun kaba davranışı beni kızdırır.

I don't like his rude manner.

Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.

Their rude behavior makes me angry.

Onların kaba davranışı beni kızdırır.

I don't want to be rude.

Kaba olmak istemiyorum.

Tom is quite rude, isn't he?

Tom oldukça kaba, değil mi?

Tom is being rude, isn't he?

Tom kaba davranıyor, değil mi?

I shouldn't have been so rude.

Bu kadar kaba olmamalıydım.

You really are rude, aren't you?

Sen gerçekten kabasın, değil mi?

Talking during a concert is rude.

Bir konser sırasında konuşmak kabalıktır.

You were very rude to me.

Bana karşı çok kabaydın.

I didn't mean to be rude.

Kabalık etmek istemedim.

British people are arrogant and rude.

İngiliz halkı kibirli ve kabadır.

Tom didn't mean to be rude.

Tom kaba olmak istemedi.

These tourists are loud and rude.

Bu turistler gürültücü ve kabadır.

Why are Chinese tourists so rude?

Çinli turistler neden çok kaba?

It's rude to stare at people.

İnsanlara dik dik bakmak kabadır.

The employees are rude and unhelpful.

Çalışanlar kaba ve yararsızdır.

He is rude, lazy, a runaway.

O kaba, tembel bir kaçaktır.

She was very rude to him.

O, ona karşı çok kabaydı.

Tom was very rude to Mary.

Tom Mary'ye karşı çok kabaydı.

There's no need to be rude.

- Kaba olmaya hiç gerek yok.
- Kabalığa lüzum yok.