Examples of using "Nineteen" in a sentence and their turkish translations:
- Ben 19 yaşındayım.
- On dokuz yaşındayım.
- 19 yaşındayım.
Ben on dokuz yaşındayken evlendim.
Ben on dokuz yaşındayken evlendim.
On dokuz yaşımdan beri sigara içiyorum.
Tom Boston'a geldiğinde on dokuz yaşındaydı.
On dokuz devlet 1816 seçimlerinde oy kullandı.
Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
O sadece on dokuz yaşındayken onun bekaretini aldı.
Tom on dokuz yaşındayken ilk karısıyla evlendi.
İspanyolca parti için on dokuz mezun vardı.
Ben bin dokuz yüz yetmiş iki yılında doğdum.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Ben 19 yaşındayım.
Onun on dokuz yaşındayken şampiyon olması şaşırtıcı.
Ben yirmi iki kasım bin dokuz yüz kırk sekizde doğdum.
Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreye ulaşırsa kasırga olur.
Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreyi aştığında kasırgaya dönüşür.