Examples of using "Stunned" in a sentence and their turkish translations:
Tom afallamış görünüyor.
Tom şok olmuş görünüyordu.
Biz afalladık.
- Onlar şoke edildiler.
- Onlar şok oldular.
O sersemlemişti.
Tom bilincini kaybetmiş görünüyor.
Tom ağzı açık kalmış görünüyordu.
Tom üzgün görünüyordu.
Serseme dönmüştüm.
Onlar hâlâ afallıyor.
Hâlâ şaşkınız.
Hepimizin ağzı açık kaldı.
Leyla hayrete düştü.
Afallamış görünüyorsun.
Şaşkın hissettim.
Neye uğradığımı şaşırdım.
Kesinlikle şaşırmıştım.
Hepimiz serseme dönmüştük.
Çok afallamış görünme.
Ben biraz sersemledim.
Tom'un cevabı herkesi şaşırttı.
Tom serseme dönmüş görünmüyordu.
- Tom şaşkın göründüğümü söyledi.
- Tom afallamış göründüğümü söyledi.
Tom hayrete düşmüş göründüğümü söyledi.
Tom cevap veremeyecek kadar çok sersemlemişti.
Onların hepsi biraz sersemlemiş görünüyordu.
Tom sersemlemiş ama mutluydu.
Tom'un söyledikleri herkesi şaşkına çevirdi.
Herkes şaşırmıştı.
Tom kesinlikle ağzı açık kaldığını söylüyor.
Onun güzelliği ile sersemdi.
Konuşmak için şaşkına dönmüştü.
Tom cevap veremeyecek kadar çok sersemlemişti.
Tom afallamış görünüyor.
- Ben şaşırdım.
- Afalladım.
Ben konuşmak için çok serseme dönmüştüm.
Herkesin ağzı açık kalmıştı.
Biz hepimiz biraz afallamıştık.
Tom tepki göstermek için çok afallamıştı.
Tom afalladığını söyledi.
Sami o keşiften şaşkındı.
Olanlar karşısında afallamıştım.
Tom gördüğü şey karşısında hayrete düştü.
Büyükanne bütün aileyi buz kesilmiş bırakarak öldü.
- Bunu duyduğumda şaşkına döndüm.
- Bunu duyduğum zaman şaşırdım.
Tom duyduklarından şaşkına döndü.
Odadaki herkes olanlar karşısında afallamıştı.
Tom konuşamayacak kadar çok şaşkındı.
Hepimiz şok olduk.
Tom öyle sersemledi ki zorlukla konuşabiliyor.
Gördüğüm şey karşısında tam anlamıyla afallamıştım.
Tamamen şaşkına döndüm.
Kasabadaki herkes Sami'nin ölümü karşısında hayrete düşmüştü.
Şaşırmış gözüken Kartacalılar, zamanında yanıt vermekte geç kalıyorlar.
Onlar onun istifasını öğrendikten sonra çok şaşırdılar.
Tom şaşırdı.
O şaşırdı ve nasıl cevaplayacağını bilmiyordu.
Onun tepkisinin hızı beni şaşkına çevirdi.
Sami hayrete düştü. Bu onun beklediği şey değildir.
Tom afalladı.
Güzel görünüyorsun. Tom seni gördüğünde şaşıracak.
Önümde bomba patladığı zaman şaşırdım.
Şaşırmış bir şekilde "Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?!" diye sordu kadın.
Bayezid'in ani yürüyüşü Hıristiyanları şaşırttı, ancak aynı zamanda
Tom biraz şaşkın görünüyordu.