Translation of "Dyed" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Dyed" in a sentence and their turkish translations:

Tom dyed his hair.

Tom saçlarını boyadı.

They dyed their hair.

Saçlarını boyadılar.

- I got my hair dyed black.
- I've got my hair dyed black.
- I've gotten my hair dyed black.

Saçımı siyaha boyattım.

I dyed my hair blonde.

Saçımı sarıya boyadım.

I dyed my hair red.

Saçımı kızıl boyadım.

Tom dyed his hair black.

Tom saçını siyaha boyadı.

Her hair didn't look dyed.

Onun saçı boyalı görünmüyor.

She dyed her hair blonde.

O, saçlarını sarıya boyadı.

He dyed his hair black.

O saçını siyaha boyadı.

Mary dyed her hair blue.

Mary saçını maviye boyadı.

Tom dyed his hair brown.

Tom saçını kahverengiye boyadı.

She dyed her hair pink.

Saçını pembeye boyadı.

She dyed her hair red.

O saçını kırmızı boyadı.

Tom dyed his hair blue.

Tom saçını maviye boyadı.

Tom dyed his hair green.

Tom saçını yeşile boyadı.

Sami dyed his hair blond.

Sami saçlarını sarıya boyadı.

The cloth was dyed bright red.

Kumaş parlak kırmızıya boyandı.

They dyed the fabric light red.

Onlar kumaşı açık kırmızıya boyadı.

Have you ever dyed your hair?

Saçınızı hiç boyattınız mı?

My grandfather never dyed his hair.

Dedem saçlarını hiç boyamadı.

She dyed her hair bright red.

O, saçını parlak kırmızıya boyadı.

Tom has dyed his hair black.

Tom saçını siyaha boyadı.

Tom recently dyed his hair red.

Tom son günlerde saçını kırmızıya boyadı.

Liisa had her hair dyed blonde.

Liisa saçını sarıya boyattı.

Tom had his hair dyed black.

Tom saçını siyaha boyattı.

She dyed her white skirt red.

O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.

Tom dyed his hair dark brown.

Tom saçını koyu kahverengine boyadı.

I've never dyed my hair before.

Saçımı daha önce hiç boyamadım.

Tom dyed his hair bright red.

Tom saçlarını açık kırmızıya boyadı.

Mary has dyed her hair black.

Mary saçını siyaha boyadı.

Sami dyed his hair multiple times.

Sami saçını birçok kez boyadı.

- Both Tom and Mary have dyed their hair.
- Tom and Mary have both dyed their hair.

Hem Tom hem de Mary saçlarını boyadılar.

Have you ever dyed your hair red?

Hiç saçını kızıla boyadın mı?

Tom often wears tie-dyed T-shirts.

Tom sık sık kravat boyalı tişört giyer.

Tom has shoulder-length hair dyed red.

Tom'un omuz hizasında kırmızıya boyanmış saçları var.

I'd like to have this fabric dyed.

Bu kumaşı boyatmak istiyorum.

Tom dyed his old T-shirt blue.

Tom eski tişörtünü maviye boyadı.

- Tom dyed his hair.
- Tom dyes his hair.

Tom saçını boyadı.

Tom and Mary dyed some eggs for Easter.

Tom ve Mary Paskalya için bazı yumurtaları boyadı.

Tom has dyed his hair black for years.

Tom yıllardır saçını siyaha boyadı.

I wouldn't have dyed my hair that color.

Ben saçımı o renk boyatmazdım.

When was the last time you dyed your hair?

- En son ne zaman saçını boyadın?
- Saçını en son ne zaman kestin?

Tom dyed his hair the same color as Mary's.

Tom, saçını Mary'ninkiyle aynı renge boyadı.

Tom dyed his hair gray so he'd look older.

Daha yaşlı görünmek için Tom saçını griye boyadı.

Tom and Mary dyed their old T-shirts blue.

Tom ve Mary eski tişörtlerini maviye boyadı.

- Have you dyed your hair?
- Did you dye your hair?

Saçını boyadın mı?

Tom couldn't tell whether Mary dyed her hair or not.

Tom Mary'nin saçını boyatıp boyatmadığını söyleyemedi.

The boy dyed his hair because he wanted to be noticed.

Oğlan fark edilmek istediği için arabasını boyadı.

Tom didn't even notice Mary had dyed her hair a different color.

- Tom, Mary'nin saçını farklı bir renge boyamış olduğunu fark etmedi bile.
- Tom, Mary'nin saçlarını farklı bir renge boyamış olduğunu fark etmedi bile.

Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.

Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.