Examples of using "Dealer" in a sentence and their turkish translations:
O, bir gazino bayi.
O, bir balık satıcısı.
Tom bir sanat tüccarı.
Tom bir uyuşturucu satıcısıydı.
Dan bir uyuşturucu satıcısı oldu.
Tom bir uyuşturucu satıcısı oldu.
Tom bir uyuşturucu satıcısı değil.
Tom bir uyuşturucu satıcısıdır.
Sami bir uyuşturucu satıcısıdır.
Sami bir uyuşturucu satıcısıydı.
- Şeytana pabucunu ters giydirir bu adam.
- Tilki gibi kurnazdır o.
Tom sabıkalı bir uyuşturucu satıcısı.
Tom eski bir krupiyedir.
Satıcı bir araba satmak istiyor.
Sami, Mısırlı bir uyuşturucu satıcısıdır.
Tom bir sanat satıcısı, değil mi?
- Tom eskiden torbacılık yapıyordu.
- Tom eskiden uyuşturucu satıcısıydı.
Polis Tom'un bir uyuşturucu satıcısı olduğundan şüphelendi.
Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.
- O bir balıkçı.
- Balıkçılık yapıyor.
Tom bir balık satıcısıdır.
Leyla, Jamaika doğumlu bir satıcıya aşık olduğunu hissetti.
Fadil, Rami adında bir uyuşturucu satıcısı tanıyordu.
Tom bir kullanılmış araba satıcısı bulmak için sarı sayfalara baktı.
Tüccar onun cehaletinden faydalandı ve resmi çok ucuz aldı.
Tom bir hurdacıydı.
Tom arkadaşlarından hiçbirinin onun bir uyuşturucu kaçakçısı olduğunu bilmesini istemiyordu.
O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.