Examples of using "Coloured" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin koyu kırmızı renkli saçı var.
Tom resmi boyadı.
Renkli kalemlere ihtiyacım var.
Onun siyahi insanlara tepeden bakma alışkanlığı vardı.
Pembe bir arabam var.
Mary'nin kahverengi bir palto ve uzun bronz renkli çizmeler var.
Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?
Son zamanlarda düşen kar, dağı beyaza boyadı, bu gerçekten güzel.
Tom ve Mary Paskalya için birkaç yumurta boyadı.
Onun yerine bana söyleyebilir misin, neden ekrandaki gezegenler oldukları şekilde renklendirilmiştir?