Translation of "Coloured" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Coloured" in a sentence and their turkish translations:

Mary has treacle-coloured hair.

Mary'nin koyu kırmızı renkli saçı var.

- Tom colored the picture.
- Tom coloured the picture.

Tom resmi boyadı.

- I need colored pencils.
- I need coloured pencils.

Renkli kalemlere ihtiyacım var.

He has a habit of looking down on coloured people.

Onun siyahi insanlara tepeden bakma alışkanlığı vardı.

- I have a pink car.
- I have a pink-coloured car.

Pembe bir arabam var.

Mary is wearing a brown coat and long bronze-coloured boots.

Mary'nin kahverengi bir palto ve uzun bronz renkli çizmeler var.

Do you think that I should start to wear coloured contact lenses?

Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?

The snow that fell recently has coloured the mountain white, it is truly beautiful.

Son zamanlarda düşen kar, dağı beyaza boyadı, bu gerçekten güzel.

- Tom and Mary colored some eggs for Easter.
- Tom and Mary coloured some eggs for Easter.

Tom ve Mary Paskalya için birkaç yumurta boyadı.

Can you tell me instead, why the planets on the screen are coloured the way they are?

Onun yerine bana söyleyebilir misin, neden ekrandaki gezegenler oldukları şekilde renklendirilmiştir?