Examples of using "Canal" in a sentence and their turkish translations:
Gemi Süveyş kanalından geçti.
Dalgıç kanala atladı.
Panama Kanalı'ndan geçtik.
Gemi Panama Kanalından geçti.
Gemi Süveyş Kanalı'ndan geçti.
Gemi Panama Kanalından geçti.
Gemi Süveyş kanalından geçti.
Kanal, Pasifik ile Atlantik'i bağlar.
Kanal, Atlantik ve Pasifik okyanuslarını birbirine bağlar.
Sami'nin cesedi sulama kanalında bulundu.
Panama Kanalı Atlantiği Pasifikle bağlar.
- Kulak yolu ses dalgalarını kulak zarına iletir.
- Kulak kanalı, kulak zarına ses dalgaları gönderir.
Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük.
Bir nehir ve bir kanal her ikisi de su yolu türüdür.
Süveyş Kanalı, Akdeniz ve Kızıldeniz'i birbirine bağlar.
Burası SÜVEYŞ KANALI ve bu da KIZILDENİZ.
Fransızlar 1889'da Panama Kanalı'nın inşası projesini terk etti.
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.