Translation of "Amused" in Turkish

- Tom's amused.
- Tom is amused.

Tom memnuniyet içinde.

- Tom seemed to be amused.
- Tom seemed amused.
- Tom looked amused.

Tom memnuniyet içinde görünüyordu.

They're amused.

Onlar memnuniyet içinde.

Tom's amused.

Tom memnuniyet içinde.

We're amused.

Biz memnuniyet içindeyiz.

I'm amused.

Ben neşeliyim.

- We are not amused.
- We're not amused.

Biz eğlenmedik.

- Tom was not amused.
- Tom wasn't amused.

Tom eğlenmemişti.

- I'm not amused.
- I am not amused.

Eğlenmiş değilim.

Tom was amused.

Tom memnuniyet içindeydi.

Tom isn't amused.

Tom eğlenmiş değil.

Tom looks amused.

Tom eğlenmiş görünüyor.

I amused myself.

Eğlendim.

I'm easily amused.

Kolayca eğlenirim.

Weren't you amused?

Neşeli değil miydin?

We weren't amused.

Biz eğlenmedik.

I wasn't amused.

Ben eğlenmedim.

You look amused.

Eğlenceli görünüyorsun.

Tom seems amused.

Tom eğlendirilmiş görünüyor.

Tom looked amused.

Tom memnuniyet içinde görünüyordu.

Tom seemed amused.

Tom memnuniyet içinde görünüyordu.

His jokes amused me.

Onun şakaları beni eğlendirdi.

We are not amused.

Biz eğlenmedik.

No one is amused.

Kimse memnuniyet içinde değil.

His story amused everyone.

Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.

Tom amused the children.

Tom çocukları eğlendirdi.

They were not amused.

Hoşlarına gitmemişti.

His suffering amused me.

Onun acısı beni eğlendirdi.

Tom didn't seem amused.

Tom memnuniyet içinde görünmüyordu.

I was very amused.

Ben çok memnuniyet içindeydim.

- Tom said that he was amused.
- Tom said he was amused.

Tom eğlendiğini söyledi.

- I know Tom was amused.
- I know that Tom was amused.

Tom'un eğlendiğini biliyorum.

- They said they were amused.
- They said that they were amused.

Eğlendiklerini söylediler.

The joke amused the audience.

Espri seyirciyi eğlendirdi.

Tom is no longer amused.

Tom artık memnuniyet içinde değil.

The children were much amused.

Çocuklar çok eğlenmişti.

They have amused the children.

Onlar çocukları eğlendirdiler.

Tom looks like he's amused.

Tom eğlenmiş gibi görünüyor.

- I don't think Tom was amused.
- I don't think that Tom was amused.

Tom'un eğlendiğini sanmıyorum.

- No one else seemed to be amused.
- Nobody else seemed to be amused.

Başka hiç kimse eğleniyor gibi görünmüyordu.

His story amused us very much.

Onun hikayesi bizi çok eğlendirdi.

He amused himself by drawing figures.

Figürler çizerek kendi kendine eğlendi.

He amused the children by singing.

Şarkı söyleyerek çocukları eğlendirdi.

The girls amused themselves playing games.

Kızlar oyun oynayarak eğlendi.

No one but Tom was amused.

Tom'dan başka hiç kimse neşeli değildi.

Tom was amused by the joke.

Tom şaka ile eğlenmişti.

He amused us with funny stories.

O, komik hikayelerle bizi eğlendirdi.

We amused ourselves by playing games.

Oyunlar oynayarak kendimizi eğlendirdik.

Tom didn't seem to be amused.

Tom eğlenmiş gibi görünmüyordu.

Tom said that Mary was amused.

Tom Mary'nin memnuniyet içinde olduğunu söyledi.

Tom wasn't amused, but Mary was.

Tom eğlenmedi, ama Mary eğlendi.

She looked really amused, she was smiling.

Çok memnun görünüyordu ve gülümsüyordu.

He amused the children with the story.

Hikaye ile çocukları eğlendirdi.

He amused us with a funny story.

O, komik bir hikaye ile bizi neşelendirdi.

We were greatly amused by her story.

Onun hikayesinden oldukça zevk aldık.

The children amused themselves by playing games.

Çocuklar oyunlar oynayarak eğlendiler.

Tom was amused by what he saw.

Tom gördüğü tarafından eğlendirildi.

Tom said that he was very amused.

Tom çok eğlendiğini söyledi.

- I hope you're as amused as I am.
- I hope that you're as amused as I am.

Umarım sen de benim kadar eğleniyorsundur.

We were all greatly amused by his jokes.

Hepimiz onun şakalarıyla büyük ölçüde eğlendik

They amused themselves by playing a video game.

Bir video oyunu oynayarak eğlendiler.

He amused himself by reading a detective story.

O bir dedektif hikaye okuyarak kendini eğlendirdi.

They are amused at the sight of chimpanzees.

Şempazelerin görünümüyle dalga geçtiler.

Tom and I amused ourselves by playing games.

Tom ve ben oyunlar oynayarak eğlendik.

Sami found a way to keep himself amused.

Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.

He amused the children by showing them some magic.

Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.

Tom didn't seem amused by what was going on.

Tom olanlardan eğlenmiş gibi görünmüyordu.

He amused himself by reading a detective story after supper.

Akşam yemeğinden sonra bir dedektif hikayesi okuyarak kendini eğlendirdi.

Tom doesn't think Mary will be amused by what's going on.

Tom, Mary'nin neler olup bittiğiyle eğleneceğini düşünmüyor.

Tom tried to pass Mary's shit tests using his amused mastery.

Tom, Mary'nin çektiği sondaj ve yoklamaları işi gırgıra vurarak savuşturmaya çalıştı.

The people standing around were amused and laughed at the brave little dog.

Çevrede duran insanlar eğlendi ve cesur küçük köpeğe güldüler.

- I'm amused by his idea of leisure.
- I find his ideas about leisure interesting.

Onun eğlence hakkındaki fikirlerini ilginç buluyorum.

Tom told Mary that he thought John was amused by what was going on.

Tom Mary'ye, John'un olup bitenlerle eğlendiğini düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary would be amused when she heard about what John had done.
- Tom said that he thought Mary would be amused when she heard about what John had done.
- Tom said that he thought that Mary would be amused when she heard about what John had done.

Tom, John'un yaptıklarını duyunca Mary'nin eğleneceğini düşündüğünü söyledi.