Examples of using "Oplossing" in a sentence and their turkish translations:
Çözüm ne?
Hiçbir çözüm yok.
O iyi bir çözüm düşündü.
O iyi bir çözüm düşümdü.
Ama çözüm, kapitalizmde değil.
Çözüm reformlarla başlıyor.
Çözüm oldukça kolaydı.
Arkadaşlar her zaman bir çözüm buluyor.
Bir çözüm bulmamız gerekiyor.
Zarif bir çözüm var.
Benim basit bir çözümüm var.
Başka çözüm yok.
Bu en iyi çözüm değil.
O tek çözüm mü?
- En iyi çözüm ne?
- En iyi çözüm nedir?
Barışçıl bir çözüm istiyoruz.
Bu çözelti organik bileşenlerle karışır
Olası bir çözümle geldi.
Tom'un her şey için bir çözümü vardır.
Lütfen sorun için bir çözüm bul.
- En iyi çözüm bu gibi görünüyordu.
- En güzel çözüm bu gibi duruyordu.
Biz bunu anladık.
Sonunda kendi sorununa bir çözüm buldu.
Şimdi bu sorunu düzeltmemiz gerekiyor.
sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.
Bunu halledebiliriz.
Sorunun çözümü sence nedir?
Sonunda problemin çözümünü buldum.
Farkındalığınız, çözüme giden ilk adım.
Ancak, saldırılara çözüm bulmak için vakit daralıyor,
Neyse ki, toprak bozunması ve iklim değişikliği olan
Eğer hiçbir çözüm yoksa bu hiçbir sorun olmadığından dolayıdır.
Olayı çözdük.
Çözümü bilmiyorsan cevabı boş bırakmalısın.
Bir çözüm buldum. Fakat o kadar hızlı buldum ki doğru çözüm olamaz.
Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.
Bir çözüm için akıntıya kürek çekmeniz umurumda değil ama keşke bir karar verseniz.