Examples of using "Klif" in a sentence and their turkish translations:
Kayalığın üzerine çıktım.
Tek seçenek var: Bu tepeden halatla inmek.
Tom Mary'yi uçurumdan itti.
Sarp bir kayalığın tepesine tırmandılar.
Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.
Bir tek adım ve uçurumun üzerine düşeceksin.
Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.
Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?
Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.