Translation of "طريقي" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "طريقي" in a sentence and their turkish translations:

أضعت طريقي.

Kayboldum.

- أنت في طريقي.
- أنت تقف في طريقي.

- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.

في طريقي إلى المتجر،

Yol üzerindeki dükkana gittim

لو سمحت، أضعت طريقي.‏‏

Affedersiniz, ben kayboldum.

وبينما أشق طريقي عبر الممر،

Ve koridorda ilerlerken,

ابتعد عن طريقي يا فتى.

Yolumdan çekil, çocuk.

قابلتها في طريقي إلى المدرسة.

Okula giderken ona rastladım.

قابلته في طريقي إلى المنزل.

Eve geri giderken onunla karşılaştım.

أنا في طريقي إلی المنزل

Eve gidiyorum.

سأشق طريقي نحو الإنتاج المسرحي الضخم

büyük kutular, hayvanlar gibi daha ayrıntılı sahne gereçlerine

مررت بكلب في طريقي إلى البيت.

Eve giderken bir köpekle karşılaştım.

صادفت توم في طريقي إلى المدرسة.

- Okula giderken Tom ile karşılaştım.
- Okuluma giderken Tom'la karşılaştım.
- Okula giderken Tom'a rastladım.

التقيت بها في طريقي إلی المنزل

Evime giderken onunla karşılaştım.

وفي نهاية هذه الرحلة الموسيقى طلعت في طريقي.

Ve bu yolculuğun sonunda da müzik çıktı karşıma.

‫بل أنني تناولت وجبة خفيفة في طريقي كذلك.‬

Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.

أكملت طريقي، قائلًا: "سأخطو المزيد بعد في هذا الطريق.

Devam ettim. Dedim ki ''Bunu daha çok yayacağım.