Examples of using "الحياة؛" in a sentence and their turkish translations:
- Hayat ne kadar garip!
- Hayat ne kadar tuhaf!
Hayat tatlıdır.
Hayat güzeldir.
=hayatının biçimlenmesi" dir.
Hayat inişli çıkışlı.
Hayat zaten yeterince korkutucu,
Hayat da hareket demek.
Hayat çok güzel
Yaşamın başlaması.
Yaşamın... ...ve ölümün...
hayatın şiirini kaybederiz.
hayat da öyle değil mi
ve yaşamı sonlandıracak
- Hayat bu.
- Hayat böyle işte.
Hayat çok kısa.
Su yaşamdır.
Hayat büyük bir sirk.
Hayatta ilerleme kaydettik.
Anneler hayatı dünyaya getiriyor.
Sami iyi hayattan hoşlanıyordu.
çeşitlilik yaşamın tadıdır çünkü.
Dersimiz, Hayat Bilgisi.
Hayatın gerçeği.
Ama yaşamak ciddiyet ister.
geçmiş dünyaları canlandırıyor.
Hayat bir bumerang gibidir.
hayata karşı büyük bir şefkat duyuyorum.
- O hayatta!
- O yaşıyor!
- O canlı!
Hayat uzun, uzun bir yoldur.
Hayat senin önünde uzanıyor.
Onu canlı bulduk.
Sami ömür boyu hapse atıldı.
Sami hayattan zevk alıyordu.
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.
Hayatta hatırladığım ilk keskin umudum.
Eğer hayattaysanız
hayatın aleyhine değil, lehine olmak lazım.
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
hayatın ölümden daha iyi olduğu,
iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.
her zamanki gülümsememi takındım.
Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.
oyuncaklarla oynayarak öğrenebilirsiniz.
hayat böyle neyse diyelim geçelim
hayatta kalabiliriz
Hayatta her şey görecelidir.
- Evlilik ömür boyu sadakattir.
- Evlilik ömür boyu bağlılıktır.
Susuz hayat olamaz.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.
Hayatta hiçbir şey kolay değildir.
Hayat bir peri masalı gibi değildir.
Fadıl hayat hakkında düşünmeye başladı.
- Leyla kır hayatını seviyordu.
- Leyla kır hayatını sevdi.
Cezaevindeki hayat, yavaş bir ölümdür.
Sami hayatın güzel şeylerinden zevk alıyordu.
ve istediğin bütün şeylerdir.
tek gezegen Dünya'dır
Ama yaşamın ilk aşamaları ile kastettiğim,
Planladığım hayat tam olarak bu değildi.
Eğer birinin hayat şartları değişmişse
gündelik Amerika hayatından bütün bu hadiseler
ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.
çünkü hayatı kucaklamanın en yüce yolu bu.
bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.
Bazen hayatta kötü geçen dönemlerimiz olur.
Yaşam tavsiyeleri aradığınız zaman,
tedaviyi alabilecekler.
ama karmaşık hayatın gelişimi için
Meydan, kent yaşamının temelidir.
hepsinin en önemlisi olan yaşam ile başlıyoruz.
Yaşamın farklı bir fikri ile buluştum.
Hayatta kalma arzusu kamçılandığında
Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...
Ay ile gelgitlerin hayatın ritmini belirlediği bir dünya.
Işık ve gürültü kirliliği hayatın ritmini değiştiriyor.
Gerçekten de gizli kapaklı bir hayat sürerken
yaşamın tamamı beslenmiş, korunmuş ve tutulmuş.
o hayatın değeri ne?
sosyal yaşamda ve yönetimde yer vermekten
Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?
Auntie Mame ''Hayat bir ziyafettir'' demişti,
Hayatta başarı sürekli çaba gerektirir.
İkinci sırada yaşamın sonlanması geliyor.
Sanırım hayat onu yaptığın şeydir.
Şans, hayatta önemli bir rol oynar.
Hayat, Fadıl için normale döndü.
Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu.
Hayat hızla normale döndü.
Sami kırsal yaşam tarzından zevk alıyordu.
Muktedir ve aile hayatına vâkıf valide yetiştirmek.
hayatta kalmanın tek yolu
hayattan beklentilerimi değiştirmem için.
sorgulamaya başlamış bir tür.
Dünya'daki yaşam kıymetlidir.
güç, kuvvet ve umut tekniklerini öğretmek için