Examples of using "اعتراض" in a sentence and their turkish translations:
Aman Tanrım! Senin krallığına hiçbir itirazım yoktur.
İki Masilya gemisinin yolu kesiliyor.
- Bu plana bir itirazın var mı?
- İtirazın var mı bu plana?
- Var mı itirazın bu plana?
Moğollar iki sütun şeklinde ilerleyip Memlükleri şaşırtmak istiyorlardı.