Examples of using "ازدحام" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir trafik sıkışıklığına yakalandım.
Gecenin sıra dışı zorluklar ve benzersiz fırsatlarla dolu olduğunu...
Şehir merkezi Kyoto'da büyük bir trafik sıkışıklığı vardı.