Translation of "Takımın" in Spanish

O, takımın kaptanı.

Él es el capitán de un equipo.

O, takımın kaptanıdır.

Él es el capitán del equipo.

Takımın kaptanı seçilmemesi üzücü.

Es lamentable que no fuera elegido capitán del equipo.

Ben bu takımın lideriyim.

Soy el líder de este equipo.

Takımın geri kalanı nerede?

¿Dónde está el resto del equipo?

Tom'u takımın kaptanı seçtik.

Escogimos a Tom como capitán del equipo.

George bizim takımın kaptanıdır.

George es el capitán de nuestro equipo.

Bu takımın temizlenmesini istiyorum.

Quiero este traje limpio.

Onu takımın kaptanı yaptılar.

Ellos lo nombraron capitán del equipo.

Favori beyzbol takımın nedir?

¿Cuál es tu equipo de béisbol favorito?

Gözde futbol takımın nedir?

¿Cuál es tu equipo de fútbol favorito?

Tom bizim takımın kaptanıdır.

Tom es el capitán de nuestro equipo.

Favori spor takımın hangisi?

¿Cuál es tu equipo deportivo favorito?

Ve takımın görevi üniversite hastanelerinde

y el trabajo de ese equipo era encontrar, determinar,

Ben yeni takımın kaptanı değilim.

No soy el capitán del nuevo equipo.

Onlar John'u takımın kaptanı seçti.

Eligieron a John como capitán del equipo.

İşte bugünkü takımın bir kısmı,

Este es el equipo actual de trabajo,

Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.

No importa qué equipo gane el partido.

O, takımın bir üyesi olarak seçildi.

Fue elegido como miembro del equipo.

- Hangi takımın bir fanatiğisin.
- Hangi takımı tutuyorsun?
- Hangi takımı destekliyorsun?
- Hangi takımlısın?
- Hangi takımın taraftarısın?

¿De qué equipo eres fan?

Bu takımın daha yetenekli oyunculara ihtiyacı var.

El equipo necesita más jugadores habilidosos.

Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.

Le consideramos el mejor jugador del equipo.

Bizim takımın kazanması ya da kazanmaması umurumda değil.

No me importa si nuestro equipo gana o no.

Bizim takımın kazanması ya da kaybetmesi umurumda değil.

No me importa si mi equipo gana o pierde.

Ellerinde basketbol oynayan iki takımın videosu vardı ve deneklerden

Tenían un video de dos equipos que jugaban al baloncesto

Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı.

El mejor delantero del equipo anotó veintitrés goles la temporada pasada.

Şimdi her takım, diğer takımın berbat olduğunu düşündüğü bir fikre sahip

Cada equipo ahora tiene una idea de otro equipo que pensó que era horrible,

- Hangi kulübe üyesin?
- Hangi takımı tutuyorsun?
- Hangi takımlısın?
- Hangi takımın taraftarısın?

- ¿A qué club perteneces?
- ¿A cuál club perteneces?

- Hangi takımı tutuyorsun?
- Hangi takımı destekliyorsun?
- Hangi takımlısın?
- Hangi takımın taraftarısın?

¿De qué equipo eres?

Açık söylemek gerekirse, bu takımın kazanamayacak olmasının sebebi onları geride tutmanızdır.

Para decirlo sin rodeos, la razón por la que este equipo no va a ganar es porque usted les está frenando.