Translation of "Kadınla" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kadınla" in a sentence and their spanish translations:

Bir erkekle, bir kadınla,

un hombre o una mujer,

Sonunda doğru kadınla tanıştım.

Finalmente conocí a la mujer adecuada.

Şu kadınla uyudun mu?

¿Te acostaste con esa mujer?

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

Conocí a una anciana.

Polonyalı bir kadınla evliyim.

Estoy casado con una polaca.

- Hiç bir kadınla beraber yatmadın mı?
- Hiç bir kadınla beraber olmadın mı?
- Hiç bir kadınla sevişmedin mi?

- ¿Nunca te has acostado con ninguna mujer?
- ¿Nunca te has acostado con una mujer?
- ¿Nunca has estado con una mujer?

Belki bir kadınla yuva kuracağım.

Quizás me estableceré con una mujer.

Tanıştığı her kadınla flört eder.

Él coquetea con cualquier mujer que encuentra.

Sonunda o kadınla ilişkiyi bitirdi.

Por fin rompió con esa mujer.

Onu başka bir kadınla gördüm.

Lo vi con otra mujer.

Kaç tane kadınla evlenmek istersin?

¿Con cuántas mujeres querrías casarte?

Tom, yaşlı bir kadınla evlendi.

Tom se casó con una mujer mayor.

Tom'un zengin bir kadınla evliliğini duydum.

Me he enterado del matrimonio de Tom con una mujer rica.

Karını asla bir başka kadınla karşılaştırma.

Nunca compares a tu esposa con otra mujer.

Tom'u gördüm. Başka bir kadınla beraberdi.

Vi a Tom. Él estuvo con otra mujer.

Erkekleri seviyorsan neden bir kadınla evleneceksin?

- ¿Por qué casarse con una mujer si le gustan los hombres?
- ¿Por qué te casarías con una mujer si te gustan los hombres?

Yaz tatilinde güzel bir kadınla tanıştım.

Durante las vacaciones de verano me he encontrado con una mujer guapa.

Tom daha yaşlı bir kadınla evlendi.

Tom se casó con una mujer mayor.

Tom'un zengin bir kadınla evlendiğini duydum.

He oído decir que Tom se ha casado con una mujer rica.

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.

Tom siguió su relación con esa mujer casada.

Ben bir Sovyet-Amerikan kadınla seks yaptım.

Yo tuve relaciones con una mujer Soviética-Americana.

Ben asla evli bir kadınla dışarı çıkmak istemem!

¡Jamás saldría con una mujer casada!

Tom kendinden çok daha genç bir kadınla evlendi.

Tom se ha casado con una mujer mucho más joven.

Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla evlenmekle iyi iş başardın.

Buen trabajo por criar a 3 buenos chicos y casarte con la mujer correcta.

Olan muta'a evliliğine benzer bir versiyonda gördüler ki, erkeğin kadınla

mutaa común a los chiítas en el que el hombre disfruta de un cierto período de tiempo con la

- Estonyalı güzel bir bayanla evleneceğim.
- Estonyalı güzel bir kadınla evleneceğim.

Me casaré con una hermosa estonia.

Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.

Peter estaba harto de muchachas infantiles y quería conocer una mujer madura de verdad.

O, başka bir kadınla yaşamak için, karısını ve üç çocuğunu terk etti.

Abandonó a su esposa y a sus tres hijos para vivir con otra mujer.

- Tom Mary'yi terk etti ve başka bir kadınla yaşamak için gitti.
- Tom Meryem'i terk edip başka bir kadına gitti.
- Tom Meryem'den ayrılıp başka bir kadınla yaşamaya başladı.

Tom dejó a Mary y se fue a vivir con otra mujer.

- İyi bir eş ile evlenen bir adam mutludur.
- Ne mutlu iyi bir kadınla evlenene!

Feliz es el hombre que encuentra una buena esposa.